Halka Arzlarda Zarar Ettiren Değerleme Manipülasyonuna Sessiz Kalanlar Kimler?

Prof.Dr. Soner Gökten, borsada her geçen gün daha da mağduriyet yaratan değerleme manipülasyonunu yazdı.

Soner Gökten

Sponsorlu Bağlantılar

Ekonomide sıkılaşma süreci devam ettikçe,

Borsaya para girmedikçe,

Her gün daha da belirginleşiyor ‘değerleme mağduriyeti’

Mağduriyetin nedeni ise değerleme ile yapılan ‘al bu kirazdan, kalmaz birazdan’ pazarlaması.

Pandemi ve sonrasında halka arzlarda ‘halka harçlık’ vererek bireysele mal taşıttırma amacı güdülürken; bugün iş ‘patrona harçlığa’ dönmüş durumda!

Nasıl mı?

25 TL etmeyecek şirketin hisse senedi 70 TL olarak manipülatif şekilde değerleniyor.

SPK, olağan şekilde yatırımcıyı koruma adına ihtiyatlılık gereği iskonto istiyor;

Zaten değerleme raporunda uzaya çıkarılmış fiyat güç bela 50 TL’ye indiriliyor ve otorite bunu kabul etmek durumunda kalıyor.

Takiben halka arzda VURA VURA; hisse düşüyor da düşüyor…

Patron cebini dolduruyor, şirket iflastan yırtıyor ve neticede olan yatırımcıya oluyor.

Kısaca, taktik şu; mümkün olduğu kadar yüksek değerden halka arz et,

Sonra tahta MAKUL fiyata gelene kadar sat.

Nihayetinde, artık rahatça mal toplayacak ve takası kilitleyerek manipülasyon yapacak sermaye de elde edilmiş oluyor.

Lisans almış ve adına uzman denen değerleme yapanların geneli ise,

ETİK İLKELERİ bırakmışlar bir kenara;

Excel’de CİN ALİ aklıyla değer manipülasyonu yapmaktalar ve sipariş değerleme raporları düzenlemekteler.

Yaparlar tabi ki…

Ne de olsa finansal okuryazarlık cehaleti sermaye piyasasında kol geziyor.

Hatta öylesine mizahi hale gelmiş ki,

‘Sosyal medyanın aparatlı figüranları’ buluyor yanlarına birkaç isim veya kendi başlarına anlatıyorlar!

Neyi? İndirgenmiş nakit akışları yöntemini.

Bizim muhasebeden, ekonomiden, finanstan bi haber; hisse alıp satmayı uzmanlık zanneden küçük yatırımcı ise; satışları yıllar itibariyle büyütüp, net nakit akışı hesaplamayı öğrenip bir de iskonto yani indirgeme yaparak net bugünkü değer hesaplayabildiğinde, zannediyor ki değerleme uzmanı oldu; artık zengin olacak!

Haksız da değiller…

Zira, lisanslı değerleme uzmanları o denli rezil ve rüsva raporlar hazırladılar ki bugüne kadar; işin ÖZ SAYGINLIĞINI ortadan kaldırdılar, sosyal medyada TAKLACI ÜSTATLAR yarattılar.

İşte DEĞERLEME MANİPÜLASYONUNUN bu denli cılkı çıkmışken AÇIKÇA SORMAK lazım!

Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği ne yapıyor ne işe yarıyor?

Halka arzlarda değerleme manipülasyonuyla milyonların cebindeki para gasp edilip; iflastaki şirketler kurtarılırken, kalifiyesiz patronlar zengin edilirken sizin temel amacınız bu çarka çomak sokmaktan başka ne olabilir ki?

Otoriteye yani SPK’ya bu değerleme kurumunu düzeltmek için öneri sunmanız, baskı yapmanız gerekmez mi?

Soruyorum, ‘NE YAPTINIZ? BİRŞEY YAPACAK MISINIZ?’

Aracı kurumlar, neden sesiniz çıkmıyor?

İşinize mi geliyor?

Her gün araştırma başlığı altında raporlar yayınlayan sizler değil misiniz?

Yayınladığınız hedef fiyatlar müthiş değerleme kabiliyetlerinizin bir sonucu değil mi?

Madem bu denli nokta atışı hedef fiyatlar yayınlayabilecek değer tespit maharetiniz var; neden halka arzlar çerçevesinde otoriteye baskı kurup aynı kalitenin temin edilmesi için öneri geliştirmiyorsunuz?

Her şeyi SPK’dan beklemek mi varlık nedeniniz?

Soruyorum, ‘YOKSA İŞİNİZE Mİ GELMİYOR?’

Kusura bakmayın lakin burada kötü polis SPK değil, bizzat sizler olmalısınız!

Ve şayet onlar siz değilseniz, manipülasyon yapanların çomaklarına çark sokmalısınız.

Sevgi ve vicdanla kalın…

Prof. Dr. Soner GÖKTEN

 

Sponsorlu Bağlantılar

Exit mobile version