Ağızlara pelesenk olmuş gidiyor,
Neymiş efendim, ‘HİSSE MAĞDURUYMUŞ’…
Ben düzenli ve organize bir piyasa için bu denli SAÇMA, çapsız, anlamsız bir nitelendirme duymadım.
Tam bir kara mizah, trajedi komedyası!
Borsa İstanbul’da;
Camilerin avlularına tezgâh kurup adına hisse denilen kâğıt parçaları satılmıyor…
Paranı karşılıksız alıp dolandırılmıyorsun.
Aldığın hisse senedi Merkezi Kayıt Kuruluşu-MKK’da kayıtlı olarak tutuluyor ve saklanıyor.
Temettü kararı genel kurulda alınıyor, sistemsel olarak hesaplarına otomatik olarak düşüyor.
Borsa İstanbul’da;
İşlem gören işletmelerin sahibini, gelmişini geçmişini öğrenebiliyorsun.
İzahnamesi, faaliyet raporu, bilançosu ve gelir tablosu; bir tuş uzaklıkta.
Ara firmayı, hissedarsan sor yatırımcı ilişkileri uzmanına cevaplasın.
Yetmedi hakkını ara, gerekirse genel kurula katıl orada el kaldır sesli sesli sor.
Borsa İstanbul’da;
Satacağın zaman organize pay piyasası mevcut.
Hangi fiyattan ne kadar talep var görebiliyorsun.
Her şey açık ve net.
Öyle Jet Fadıl devremülkü almak gibi değil yani.
Borsa İstanbul’da;
Sektörden, şirketten,
Patrondan, spekülatörden,
Manipülatörden, fonlardan,
Aracı kurumlardan, otoriteden konuşulmuş,
Yazılmış, çizilmiş,
Yayınlanmış, duyurulmuş yüzlerce bilgi, belge var.
Öğrenmek istersen,
Duymaman, görmemen veya en azından farkında olmaman mümkün değil yani…
Borsa İstanbul’da,
Risk var! En riskli piyasa burası.
‘Ne kadar ekmek o kadar köfte’ ya hani,
İşte risk ekmek, getiri ise köftedir.
Lakin çoğu küçük yatırımcı yarım ekmeğe 5 porsiyon köfte talep etmektedir.
Mümkün mü?
HAYIR!
Yarım ekmek o kadar köfteyi kaldırmaz.
Kaldıramayınca da ZARAR edilir ve
AÇGÖZLÜLÜĞÜN adı dönüşür HİSSE MAĞDURUNA!
Kimse kimseye zorla hisse aldırmıyor.
Hep söylediğim gibi, SPK’nın da küçük yatırımcının parasını koruma görevi yok.
O cezalar makul fiyat oluşumunun sağlanabilmesi adına veriliyor.
Lakin açgözlü yatırımcılar,
Hisse pazarlayan aparatlı figüranlara,
Elektrikli araba üreteceğim diye scooter fotoğrafı paylaşanlara,
Tepeden yabancı fon alıyor diyen patronlara,
Bilimi küçümseyen cahillere inanıyorlar ve KÖŞEYİ DÖNMEK istiyorlar.
Dönemediklerinde de nerede bu SPK naralarıyla,
Hisse mağduru rolüne bürünüyorlar.
Halbuki kazandıklarında ses çıkartmayarak,
Yasal olmayan fiyat hareketlerine meşruiyet kazandırmaktan da geri durmuyorlar.
İşine geldiklerinde ahlaksızla ortak olup,
Kaybettiklerinde ahlak seviciliği yapıyorlar.
Sözün özü odur ki;
Kaybetmişsen sorumlusu sensin, başkaları değil.
Ve sen, asla ama asla mağdur değilsin!
Sevgi ve vicdanla kalın…
Prof. Dr. Soner GÖKTEN