Demisaş’ın Muhasebe Hilesinde Güreli Denetimin Kabahati Yok Mu?

Prof.Dr. Soner Gökten, Demisaş'ın muhasebe skandalını yazdı.

Soner Gökten

Sermaye Piyasası Kurulu – SPK, son dönemlerde tahtasında yoğun manipülatif işlemler olan #DMSAS-Demisaş Döküm Emaye Mamülleri Sanayi A.Ş şirketinde yapılan incelemelerde muhasebe hilesi tespit etti.

11/7/2024 tarihli ve 32 sayılı haftalık Bültende, Emre Giray ve Melek Kılıç Adıgüzel hakkında Sermaye Piyasası Kanunun 112. Maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ‘Şirket’in kayıtlarında muhasebe hilesi yapılarak Şirket’in finansal tablo ve raporlarının gerçeği yansıtmayan şekilde düzenlenmesi’ nedeniyle Türk Ceza Kanunu çerçevesinde ilgili ceza maddelerinden yargılanmaları için suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Takiben, Demisaş Döküm bir KAP Duyurusu yayınladı ve pek tabi eski genel müdür Emre Giray ve eski satış müdür Melek Kılıç Adıgüzel hakkında görevini ifa etti ve suç duyurusunda bulundu.

Olayın vahametine ve detaylarına girmeden;

Öncelikle sizlere ‘HATA’ ve ‘HİLE’ kavramları arasındaki farkı hatırlatayım.

Hata, sonuçlarını bilmeden ve istemeden yapılan yanlış eylemdir.

Hile ise, tam tersine, sonuçlarını bilerek ve isteyerek yapılan yanlış eylemdir.

Yani hile varsa kasıt vardır ve suç işlemenin asli unsuru eylemde kasıt olmasıdır.

SPK, Demisaş vakasını HİLE olarak ifade etmekte yani ortada bir kasıt olduğunu, diğer bir deyişle paydaşların zarar görmesine neden olacak bir AHLAKSIZLIK yapıldığı vurgulamaktadır.

Hiç şüphesiz ki bu eylemin yaptırımı, işte bu nedenden, Türk Ceza Kanunu kapsamında ele alınmaktadır.

Takiben, SPK’yı gönülden kutluyorum.

Gen İlaç ve Eren Bağımsız Denetim (Grant Thornton) Bilanço Manipülasyonu ve Denetim Skandalından sonra; bu tespit hiç şüphesiz ki gündeme düşen İKİNCİ SKANDAL, diğer bir bomba!

SPK, kalitesizliği gün yüzüne çıkan bağımsız denetim sektörüne adeta ardı arkasına neşter vuruyor.

Yapabileceklerini yapıyor ve her zamanki gibi KGK ise izlemeye, susmaya ve tepkisizliğe devam ediyor.

Şimdi gelelim yazımın omurgasına!

Bu skandalda Şirket ve Bağımsız Denetçi yani Demisaş Döküm ve Güreli Denetim tribüne çıkmış, oynanmış oyunu izliyor.

Halbuki işler olurken sahadalardı!

Nasıl mı?

Gelin teker teker ifade edeyim…

Demisaş Döküm’den başlayalım.

Hani denildi ya zamanında ‘Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu!’ diye;

Bu cümle ancak bu denli karşılık bulabilirdi.

Detaya hakim değiliz, SPK açıklamadı.

Dolayısıyla Hakim Ortakların rolü var mı yok mu, hilenin özü ne bilmiyoruz.

Dolayısıyla Demisaş’ın NİTELİKLİ BİR AÇIKLAMA yapması gerekiyor.

Yoksa yıllar boyu bu skandalın şaibesini üzerinde taşır.

Lakin KESİN OLAN ŞUDUR!

Adımın Soner olduğu kadar şundan eminim ki; muhtemelen inceleme sürecinde hilenin vücut bulmasında rol üstlenen muhasebe personeli ve diğer personel şöyle demiştir: Genel müdür bize baskı yaptı, biz de yaptık!

İşte SONUÇ zaten burada!

Demisaş demek ki kurumsallıktan nasibini almamış, iç kontrol sistemi olmayan, adeta çiftlik misali bir tane genel müdürün iki dudağı arasında yönetilen bir işletme!

Başka ne anlayabiliriz ki?

Hangi yatırımcı sizin kurumsallığınıza güvenip size yatırım yapabilir bugünden sonra?

Bence kallavi bir açıklama yapın, tüm paydaşları en azından aydınlatmaya çalışın.

Çünkü, sermaye piyasası bu denli amatörce top koşturulacak yer değil, olmamalı!

Şimdi gelelim, Güreli Denetim’e!

Gene adımın Soner olduğu kadar eminim ki, bu hile 6 ya da 9 aylık finansallar üzerinde yapılmıştır.

Zira bu hususa Gen İlaç ve Eren Bağımsız Denetim Muhasebe Manipülasyonu ve Denetim Skandalından aşinayız.

Neymiş efendim, bağımsız denetim firmalarının 6 ve 9 aylık finansallarla ilgili sorumlulukları yokmuş.

Tabi ki HİLE ne kaynaklı bilmiyoruz ama size bir mizansen (varsayımsal hile örneği) anlatayım, siz de olayın detayını bilmek neden önemli anlayın…

Mesela varsayalım, Demisaş’ın genel müdürü ve satış müdürü hasılat şişirme tezgahı kurmuş olsunlar.

100 liralık satışa 400 lira yazsınlar.

Bunlar sözleşme yordamıyla ilgili dönemde GELİR TAHAKKUKLARINA atılsın DÖNEM GELİRİ bir güzel şişirilsin.

Diğer dönemde ise, GELİR TAHAKKUKLARINI doğrudan ALICILARA geçsinler.

Yani, bankalara ya da kasaya girmesi gereken para ALACAĞA dönüşsün, hasılat bir güzel aklansın!

O da ne, bu mümkün mü?

Eğer denetçi gelir tahakkuklarının mutabakatını yapmaz ise pek tabi mümkün.

Tek göz kapanır, hasılat bir güzel AKLANIR, PAKLANIR!

Bakın bu bir örnek!

Dediğim gibi olayın iç yüzü ne bilmiyoruz lakin BAĞIMSIZ DENETÇİ İŞTE BU DENLİ önemli!

Varlık amacı zaten hileyi tespit etmek ve yatırımcıları hatta genel çerçevede paydaşları UYARMAK!

Kamusal ödev yapılmazsa, bağımsız denetim ne işe yarar ki?

İşte bu yüzden Güreli Denetim de paydaşları aydınlatacak detaylı açıklama yapmakla mükelleftir.

Yapar mı, zannetmem.

Şayet tatmin edici açıklama yaparsa, alkışlarım.

Sevgi ve vicdanla kalın…

Prof. Dr. Soner GÖKTEN

Exit mobile version