Big Mac Fiyatı Yanlış Mı?

Şerif Elender Yazdı: McDonald’s ‘Big Mac’ Fiyatını Yanlış mı Hesaplıyor; Veya Ekonomik Veri Çıktılarımız mı Yanlış?

Serif Elender

Ekonomisi müzmin sorunlu ülkelerin ortak temel açmazı, milli paralarının değerlerinin “adil” olmadığı iddialarıdır. Diğer bir deyişle “dolar ucuz mu pahalı mı” sorusunun üzerinde patlatılan kakofonin ulusal şarkıya dönüşmesidir.
Öncelikle bilinmedir ki; tüm arz ve taleplerin düzenli ve şeffaf biçimde karşılandığı şartlarda oluşan işlem fiyatı doğru fiyattır. Eğer bu piyasa uzun zaman sürdürülebilir bir yapıda çalışıyorsa döviz kuru adildir, denilebilir.
Her İşlem Fiyatı Doğru ve Adil midir?
Değildir. Eğer alıcı ve satıcı taraflardan bir kısmı haklı sebeplerle “paralarının değerinin şeffaf olmayan şartlarda müdahale sonucunda aleyhleriine” oluşturulduğunu düşünüyorsa ve buna inanıyorsa mevcut durum sürdürülebilir değildir ve bu paradoks, kura müdahale amacının sağlayacağı faydanın çok üzerinde tahribata neden olacaktır.
Reel Efektif Döviz Kuru (REK) Niçin İcat Edilmiştir?
Reel Efektif Döviz Kuru bir ülkenin ulusal para biriminin değerini, dış ticaret ortaklarıyla olan değişim oranlarına dayanarak ölçen bir ekonomik gösterge olarak tanımlanıyor. REK, yalnızca bir ülkenin döviz kurunu dikkate almakla kalmaz, aynı zamanda dış ticaret ağırlıklarını da göz önünde bulundurur. Farklı anlatımla; ülkeler arasındaki enflasyon farkını ve dış ticaretteki ağırlıklarını hesaba katar. Bu nedenle reel efektif döviz kuru uluslararası ekonomik ilişkilerdeki dengelerin anlaşılmasına yardımcı olur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan reel efektif döviz kuru endeksleri ülkemiz fiyat düzeyinin dış ticaret yaptığımız ülkelerin fiyat düzeylerine oranının ağırlıklı geometrik ortalaması alınarak hesaplanmaktadır. Bu yöntem aşağıdaki matematiksel formül ile ifade edilebilir.

Denklemde yer alan w𝑖 “i” ülkesinin Türkiye’nin REK endeksindeki ağırlığını, PTur Türkiye’nin fiyat endeksini, 𝑃𝑖 “i ülkesinin fiyat endeksini, 𝑒𝑖tur“i” ülkesinin parasının TL cinsinden kur değerini ve N ülke sayısını göstermektedir.

Reel Efektif Döviz Kuru Doğruyu Söyler mi?
Söyler elbette. Ancak yukarıda formülü verilen hesaplama modelinin içine gerçek ve doğru bilgileri koyarsanız… Denklemdeki eşitlikte PAY’da bulunan PTUR değerini yüksek yazarsanız REK yüksek çıkar, az yazarsanız düşük…

Enflasyon Rakamı Tek midir? Gerçeğinden Farklı Hesaplanabilir mi?
Aslında her hesaplama yoruma ve eleştiriye açıktır ve buna dair hesap sahibinin kendine göre izahatı olur. Bu nedenle aynı şeyi ölçümleyenler, istatistiki yöntem ve uygulama farklılıkları nedeniyle farklı sonuçlar elde edilebilir. Doğru sonuca ulaşabilmek için tüm sürecin şeffaf olması gerekir.
Ülkemizde 3 farklı kurum tarafından enflasyon rakamı ve endeks hesaplanıp ilan edilmektedir. Bunlardan İTO, ‘İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’ hazırlamaktadır. Bu nedenle bölge ve şehir farkı nedeniyle TÜİK’in ürettiğinden farklı sonuçlar çıkabilmektedir. Ancak İTO ile TÜİK arasında son yıllara kadar anlamlı bir fark görülmediğini bilmek gerekir. TÜİK gibi tüm ülkenin fiyat hareketlerinin istatistiki çalışmasın yapan (gönüllü) diğer kuruluş ENAG vardır. Akademisyenler ve uzmanların yönettiği ENAGrup çalışmalarında kullanılan mal grupları ağırlığı TÜİK’le aynıdır.

Girdiler Aynı, Çıktılar Farklı Olabilir mi?
Olabilirmiş… Tüketici enflasyonu açıklayan 3 kurumun Haziran 2024’ten 3 yıl geriye giderek açıkladığı verilerden elde edilen sonuçları aşağıda bulunmaktadır. Bu sonuç rakamları İTO ve TÜİK’in endeksleri ile ENAG’ın yıllık oranları temel alınarak bulunmuştur. İTO ve TÜİK için Haziran 2024 endeks değerinin Haziran 2021 endeksine bölünmesiyle bulunmuştur. ENAG için ise Haziran 2024’ten geriye yıllık dilimlerle gidilerek hesaplama yapılmıştır. Buna göre son 3 yılda TÜİK’e göre tüketici fiyatları 4,24 kat, İTO’ya göre İstanbul’da fiyatlar 5,49 kat ve ENAG’a göre ise Türkiye’de tüketici fiyatları tam 10 kat artmıştır. Aynı zamanda, İTO, en düşük artış oranını ilan eden TÜİK’ten %30 (1,3 kat yüksek) ve ENAG ise %236 (2,34 kat yüksek) sonuç açıklamıştır. Bu “ekstrem tuhaf” durum muhtemelen iktisat tarihinde ilk kez olmaktadır ve elbette oluşan bu sapmalar ile yaratılan veri güvensizliğinin orta vadede ülke açısından çok olumsuz sonuçları olacaktır. Bu verilerden hangisinin gerçeğe daha yakın olduğundan hiçbirimiz emin değiliz ve şüpheler muhtelif. Ama son 3 yılda asgari ücretin 6,02 kat, bütçelerdeki vergi gelirlerinin 8,03 kat ve ABD dolarının TRY’e karşı değerinin 3,81 kat arttığını biliyoruz. Bu konuda biraz fikir jimnastiği yapmak istersek mesela üç enflasyon verisinin ortalamasını alabiliriz: 6,58… asgari ücret artışına yakın bir rakam, afakidir ama bu da ışık verebilecek bir sonuçtur. Böyle birçok varsayım ve manipülasyon üretilebilir ama bu tuhaf ölçümleme muğlaklığında işletmeleri ‘kurallara uygun ve sağlıklı’ yönetebilme imkanı da zamanla ortadan kalkar. Ticari ilişkilerin yanında işçi – işveren ilişkilerinde de zarar görecektir. Ama en kötüsü; ülkeyi yönetenlerin de bu veri körlüğüne sebep olan hatalı rakamlara inanarak kararlar almasıdır. Eğer gerçeği biliyorlar ama halka söylemiyorlarsa etik olmamakla birlikte bu durum ülkenin istikbali bakımından daha ehvenişer olarak kabul edilebilir. Görüldüğü gibi ekonomide ana verilerden biri tartışılır hale gelirse ona bağlı olan tüm değerler de şüpheli hale düşer. TÜFE – ÜFE – TL’nin değeri ve en önemlisi GSYH ile Kişi başına gelir…

REK İstatistikleri ve Okunması
TCMB’nin hesaplayıp hazırladığı TÜFE Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100), 1994 TÜFE serisi ve 2003 yılı döviz kuru kullanılarak aylık olarak hazırlanmaktadır. REK 2008 yılı 7. ayda en yüksek değeri olan 127.90’ı görmüş, 2016 yılı 9. aydan itibaren ise 100 değerinin altına düşmüş, 2021 12. ayda 47,61 ile tarihi en düşük değeri görmüştür. 2024 Haziran için REK 61.90’dır. 1994’ten bu yana ilan edilen aylık REK ortalaması 93 ve medyanı değeri 97’dir.
REK’i doğru kullanmak için önce değer aralığını bilmek gerekir. REK Pratikte orta vadede 50 – 150 arasında (bizdeki 12.21 ve 07.23 dışındaki 50 altındaki 2 durum istisnadır) hareket eder. REK 100 değerinin üstünde ise ölçtüğünüz para diğer para birimlerine karşın baz yıla göre reel olarak değerlidir, 100 altında ise daha az değerli hale gelmiş demektir. Aritmetik olarak 100 ile cari REK değeri arasındaki sayısal fark kadar oransal düşüklük veya yükseklik vardır. Dünyada REK normal aralığı 80 – 120 arasındaki değişimler kabul edilebilir kur hareketleridir ve genelde 80 seviyelerinde ölçülen para birimi aşırı değersiz, 120 civarı ise aşırı değerli olarak kabul edilir.

Türk Lirası REK’e Göre Ne Durumda?
Yukarıdaki izahata göre piyasada 32,50 olan USDTRY kurunun adil değeri (REK’e göre olması gereken) 20,12 olmalıdır, USDTRY kuru 20,12 olsaydı REK değeri 100 olacaktı. Yani bazı ekonomistlerin dediği gibi TCMB destek vermese dolar 25’lere düşeceği söylemlerini aritmetik karşılığı vardır ve 32,5 doğru fiyat değildir (eğer kullanılan enflasyon rakamlarını doğru kabul edersek). Buradan hareketle kurun dengeye gelebilmesi için önümüzdeki birkaç yılda kümülatif enflasyon %50’ye gelinceye kadar yerinde sayacağını ve/veya dalgalı şekilde mevcut seviyelerin altında kalacağını iddia edebiliriz. Ancak unutmayalım ki bu hesapta kullanılan enflasyon endeksi TÜİK üretimidir ve ele alınıp düzeltilmeye çalışılan TÜFE verisi sadece son 3 yıla aittir.
ENAGrup verilerine göre hesaplama yapmaya çalışırsak, adil Dolar kuru ne olmalıydı? sorusunun tam cevabı için önce aritmetik hesapla REK formülünde yapılacak son 3 yıllık düzeltme sonucunda bulunacak sonuç rakamının 146,12 olduğunu bulduktan sonra adil USDTRY kurunun 47,49 olduğuna ulaşabiliriz. Bu hesaba göre ise cirosu ihracat ağırlıklı şirketlerin şikayetleri ve taleplerini haklı görebiliriz.

Bir İktisadi Tanımın Sayısal Karşılığının Çok Sayıda Olmasının Sonuçları Nelerdir?
İşin vahim durumu ise başta milli gelir, YD – ÜFE, tüm fiyatlama davranışları ve dolaylı da olsa yabancı parayla ilgisi olan finansal hesaplama ve işlemlerin yanlış ve zararlı olmasıdır. Ama en kötüsü ölçümlenen tüm iktisadi eylem ve verilerin bu nedenle işe yararlılığını ve anlamını kaybetmesidir.

Gerçeği Hiç Ummadığımız Başka Bir Yerde Bulabilir Miyiz?
Bazen gerçek ve doğruyu hiç ummadığımız yerde ve basitlikte bulabiliriz: The Big Mac Index
Big Mac Endeksi, yukarıda özetini okuduğunuz ‘bir para biriminin değerinin olması gerekenden düşük veya yüksek olduğundan emin olamayıp kafa karışıklığına saplanmak yerine kullanımı kolay ve basit bir yoludur. Bu yöntemin varsayımları şunlardır; ‘McDonald’s Big Mac hamburgerinin neredeyse tüm ülkelerde satılıyor olması’, ‘malzeme ve gramaj, üretim yöntemi, servis ve mekan kalitesi’ bakımından evrensel standartları olmasının yanında Dünyanın her yerinde en fazla sayıda restoranın (30 – 40 bin) varlığı ile yönetim ve kalite anlayışının ise yöresellikten uzaklığıdır. Bu ürünün söz konusu özellikleri O’nu; fiyatının ülkeler arası ‘fiyat, döviz kuru ve enflasyon farkları’ alanlarında ölçümleme yapmaya en uygun araç haline getirmiştir.
Big Mac endeksi ve buna bağlı olarak döviz kuru hesaplaması yapmak için önce ABD’deki McDonald’s’ta satılan Big Mac hamburgerinin -elbette Dolarlı- fiyatını öğreniyoruz. Sonra diğer ülkedeki Big Mac’in yerel parayla fiyatını cari kurdan Amerikan Dolarına çeviriyoruz. Bulunan iki değeri birbirleriyle kıyaslıyoruz; böylece öğrenmek istediğimiz veri hususunda bir sonuç ve bir kanaate ulaşıyoruz.
Türkiye’de 2024 Haziran ortalama TL Dolar kuru 32,50 ve McDonald’s Big Mac hamburgerini 180.- TL’ye satıyor, yani 5,54 US Doları..
ABD’de ise her eyalette farklı Big Mac fiyatı vardır ve en ucuzu 3,91 ile Mississippi’de, en pahalısı ise 5,23 ile New York’ta satılmaktadır. (https://finance.yahoo.com/news/18-big-mac-meals-see-150028269.html) 34 ABD eyaletinin ortalama Mayıs 2024 Big Mac fiyatı ise 4,42 Dolar olarak hesaplanır. Veriler bize Türkiye’de Big Mac hamburgeri fiyatı Amerika Birleşik Devletleri’nden %25,3 yüksek ve 1.253 katı olduğunu göstermektedir.
Türkiye’de -tahmin edilenin aksine- basit bir hamburgerin niye ABD’de olduğundan daha pahalı olduğuna dair muhtelif açıklamaları olabilir; ücretler, hammadde – malzeme, kiralar, vergiler, yatırım maliyeti vb. Ancak hızlı bir araştırmayla hammadde dışındaki girdilerin Türkiye’de yarı yarıya hatta üçte bir fiyatlarla temin edildiğini bulabiliriz. Böylece Big Mac endeksinin 100’ün altında olması gerektiğini düşünebilir, geçmiş yıllarda böyle olduğunu hatırlayabilirsiniz. Ama değil!!!
Peki bu ölçümleme metodunda hatalı veya yanlış olan şey nedir? Bu modelde tartışılabilecek tek bağımsız değişken, TL’nin USD’ye karşı cari değeridir. Yani 32,5 olan Dolar (dolayısıyla tüm YP’lar) değeri yanlıştır. Eğer Türkiye’de Big Mac hamburgerini ABD’deki fiyatıyla yiyeceksek Doların 40,7240 TL olması gerekiyor. (Tabii ki geçmiş dönemler hatalı enflasyon verileri, siyasi ve jeopolitik risk etkileri hariç olmak üzere)

Sonuç: Parası “hard money” olmayan ülkelerin dövizle ilgili sorunlarını “cari fazla – düşük enflasyon ” gibi rasyonel davranışlarla çözemediği ve rakamlarla oynayarak zaman kazanmaya çalışıldığı durumlarda 2 – 5 yıllık vadelerde krizlere sert neden oldukları bilinmektedir. Bazen mızrak çuvala sığabilir ama öldürücülüğü bakidir.

Exit mobile version