Türk bankacılık sektörü 2023 yılında zorlu bir ortamda faaliyet gösterse de Türkiye İş Bankası marka değerini %17 oranında artırarak 859 milyon dolara yükseltti.
Banka, bu çift haneli artışla, iki yıllık bir aranın ardından tekrar Türkiye’nin en değerli bankacılık markası oldu. Türkiye İş Bankası, küresel sıralamada da 17 basamak yükselerek 224. sıraya yerleşti.
Türkiye İş Bankası’nın 17. Genel Müdürü Hakan Aran’la toplumu, insanı ve doğayı Bankanın stratejisinin merkezine yerleştirerek sürdürülebilir değer yaratma hedefi ve Bankanın 100. yıl kutlamalarına ilişkin planları hakkında konuştuk.
S: Sizce güçlü bankacılık markasını oluşturan nedir?
Türkiye İş Bankası’nın güçlü markasının temelinde güven ve inovasyonun yanı sıra müşterilerimize ve bir bütün olarak topluma hizmet sunma taahhüdümüz yer alıyor.
Faaliyette bulunduğumuz 100 yıl içerisinde güvenirlik, şeffaflık ve etik davranış konularında sağlam bir itibar edindik. Güvene olan sarsılmaz bağlılığımız, müşterilerimiz ve paydaşlarımızla olan ilişkimizin temelini oluşturuyor. Her zaman güven duyarak kapısını çalabilecekleri, zor duruma düştüklerinde sırtlarını dayayabilecekleri zamansız bir kurum olduğunu bilmek, müşterilerimiz için çok kıymetli.
Bankacılığın geleceği dijital olacak. Türkiye İş Bankası olarak, bu dönüşüme öncülük ediyoruz. Yapay zeka destekli müşteri hizmetleri chatbot’larından güvenli ve şeffaf işlemler için blokzincir tabanlı çözümlere kadar en yeni teknolojilere büyük yatırımlar yapıyoruz.
Müşterilerimize şube, mobil bankacılık uygulamaları ve entegre platformlar olmak üzere tüm kanallarda sorunsuz ve kişiselleştirilmiş bankacılık deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Örneğin, mobil bankacılık uygulamamız İşCep’i, kullanıcıların araçları, evleri, aileleri ve seyahatlerine ilişkin işbirlikleri sayesinde hayatlarının çeşitli aşamalarındaki ihtiyaçlarına hitap eden bir dizi yaşam tarzı mini uygulaması sunan bir ‘süper uygulamaya’ dönüştürüyoruz.
S: Türk bankacılık sektörü son 12 ayda ne gibi zorluklarla karşılaştı?
Artan jeopolitik gerilimlere ek olarak, ekolojik faktörler ekonomik performansı etkileyebileceğinden, merkez bankaları ve mali otoriteler, çevresel risklerin finans sektörü için taşıdığı öneme giderek daha fazla odaklanıyorlar. Bu durumun bir sonucu olarak, çevresel risklerin etkin yönetimi, bankacılık sektörünün uzun vadeli başarısı için hayati önem taşıyor.
Yapay zekanın finansal hizmetler ve bankacılık sektöründeki etkisi yalnızca operasyonel dinamikleri dönüştürmekle kalmıyor, aynı zamanda işgücünü de yeniden şekillendiriyor. Yapay zekanın gerek yeni kariyer yolları açarak gerek geleneksel işleri baştan tanımlayarak meslekleri yeniden şekillendirdiği bu süreçte proaktif bir yaklaşımla iş tanımlarını güncellemeli, sürekli öğrenme kültürünü teşvik etmeliyiz.
S: Türkiye İş Bankası’nın 2023 yılı içinde hayata geçirdiği en başarılı çalışma hangisiydi?
Hayat giderek dijitalleşiyor. Bankalar da genellikle açık bankacılık veya hizmet olarak bankacılık (BaaS) olarak adlandırılan kavram çerçevesinde dijitalleşen dünyaya entegre oluyorlar.
Dijitalleşmenin öncüsü olarak, geleceğin teknolojilerini benimseyerek müşterilerimize hayatlarının her aşamasında, ihtiyaç duydukları her yerde ve her zaman, kesintisiz şekilde sorunsuz ve hiper kişiselleştirilmiş bir kullanıcı deneyimi sunmak şeklinde tanımlayabileceğimiz ‘Geleceğin Bankacılığı’ vizyonumuzu inşa etmeye devam ediyoruz.
Bu vizyon doğrultusunda, açık bankacılık, İş Bankası için en yüksek öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2017 yılından bu yana süregelen uygulama programlama arayüzlerimizin (API) geliştirilme ve entegrasyon süreçlerinin yanı sıra oluşturduğumuz ekosistem sayesinde 100. yılımıza API işbirliklerinde başı çekmeye ve müşterilerimize BaaS modeliyle hizmet vermeye hazır bir şekilde giriyoruz.
Geliştirdiğimiz kredi, ödemeler, hesaplar ve kimlik doğrulama gibi API’lar ve üçüncü taraflar aracılığıyla geliştirilen diğer pek çok API sayesinde hem iş ortaklarımızın finansal ihtiyaçlarını karşılıyor hem de son kullanıcıların yenilikçi ürün ve hizmetlere diledikleri yerden erişebilmelerini sağlıyoruz.
S: Türkiye İş Bankası, Türkiye ve dünyanın geri kalanında marka bilinirliğini artırma noktasında 100. yılından nasıl faydalanacak?
Bu yıl 100. yılımızı büyük bir coşku ve heyecanla kutlayacağız. Önümüzdeki 100 yıla adım atarken sürdürülebilir ve uzun vadeli değer yaratmak hedefiyle çalışan öncü ve lider bir banka olarak ulusal ekonomiyi desteklemeye kararlıyız. Bunun yanı sıra eğitim, spor, bilim, çevre, kültür ve sanat alanlarındaki katkılarımızı da sürdüreceğiz.
100. yılımızı kutlamak üzere çok sayıda proje hayata geçiriyoruz. Örneğin, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğiyle özellikle Marmara bölgesinde aktif fayların oluşturduğu tehlike ve riskler konusunda bilimsel çalışmalar yürütmek üzere İTÜ İş Bankası Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (MATAM) kuruyoruz.
Müşterilerimize, paydaşlarımıza, hissedarlarımıza, çalışanlarımıza, emeklilerimize gönüllerinden gelerek ‘Türkiye İş Bankası benim bankam’ dedirtebiliyorsak ve bunu bir 100 yıl daha söyletecek adımları atmışsak, bu bizim için büyük mutluluk ve gurur kaynağıdır.