Fırtına öncesi sessizlik derler genelde.
Bizim bankada fırtınadan önce afet var.
Bankacılıkta her yıl bir sonrakinden zor olur deriz. Bu sefer bir oldu pir oldu.
2024 korkunç zor başladı.
Verdikleri hedefleri tutturamıyoruz.
Olmuyor olması da pek mümkün görünmüyor.
Müdürcükler resmen çıldırdılar, bizi de çıldırtıyorlar.
Bölge müdüründen azar işiten her zamanki gibi bize saldırıyor ama ne saldırmak!
Sabah toplantıları, akşam toplantıları, gün içinde aramalar, üstü kapalı tehditler, mobbingin dibi ama artık akıllandılar neyse ki yazılı değil 😉 açıp açıp okumuyoruz, dinliyoruz telefonu kapatıp ne dedi şimdi diye sersemliyoruz.
Hepsini geçtim bazı bölgelerimizde bazı diyeceğim ama çoğu müdürler müşteri danışmanlarının yanında oturuyorlar!!!iş güç bitti müdürlerin 3 saat gidiyor oturuyor birinin yanında.
Zaman yönetimi, yüz yüze ve telefonda satış becerisi denetleniyor.
Çünkü şubecilerin müşterinin işlemini alırken arama yapması, aynı anda her ikisiyle konuşması, akşam kasayı kapatır kapatmaz 1930lara kadar arama yaparak zaman yönetim rakamlarını ya da yüzdelerini toparlaması gerekiyor.
Aynı anda iki kişiyle konuşan, aynı anda iki ekrana bakan hadi bunu yapmadığını varsayıyorum; nefes almadan korkunç diyebileceğim bir baskıyla insan nasıl çalışır? Ya da buna nasıl ve ne kadar dayanır?
Hiç mi kasası şaşmaz? Hiç mi hesap kitap karıştırmaz?
Bizim bankada müşteri danışmanları hem bireysele bireysel kitle hem kobiye mikro adı altında bakıyorlar.
Ama bankamız fazla uyanık.
Müşteri danışmanları herkesle uğraşsın diye portföylerin işlerine de bakıyorlar (hedef teşviği)
Gördüğünüz gibi bizim müşteri danışmanlarının yapmadığı iş yok, maşallah hepsinde de taş gibi sinir var bir de peygamber sabrı.
İnsanlarla uğraşmak yetmiyor bütün gün bir telefonda, bir yanında müdürcük (!)
Yemin ederim cin işkencesi halini aldı
İstediğimiz atla deve değil sayın plaza kuşları
Çok sayın yöneticiler
Az makul olun
Bir müşteri danışmanı- bakın sadece 1 kişi- çok özellikli bir şubede değilse-
1 ayda yani yaklaşık 20 iş gününde
9 10 milyon kredi veremez.
5 milyon yeni mevduat alamaz
12 tane POS satamaz
15 tane BES yapamaz
60 tane kart hedefi olamaz
14 tane elementler sigorta
Bir de biri yüzde 125 olmazsa diğerleri yüzde 150 ye gitmeyecek vs. gibi yine tuvalette uydurdukları mükemmel gerçekleşen kriterleri var ki zaten onlarla bu rakamların yapılmasının ne kadar ihtimal dışı olduğunun farkına varmaları gerekiyor artık.
Örneklendireyim,
Kartı olana kart verme 2.si yansımaz
Besi olana beş yapma 2.si yansımaz
Aynı gruptan elementler kesme yansimaz
Kredi kullanan kredisini kapatır hacimden düşer yani yansıtmaz
Hayat sigortası yansıtmaz
Mevduatı olan yenisini gönderir yansimaz
Çapraz satış müşterisine fatura satarsın faturası varsa yansımaz, aynı ürün olmaz hiç kullanmadığı ürünü gerçekleşme kriterlerine göre satacaksın.
Nasıl iyi mi?
Bence müthiş çünkü hiçbir türlü yansımıyor tam istedikleri gibi!
Tüm bunlar prim vermemek içinse şubeciye vermeyeceksiniz vermeyin primleri ama eziyet etmeyin artık insanlara.
Yüzde 50 zammın hıncımımdır bu biz anlamadık?
Bu iş yükü, aynı anda 3 de değil 5 kişinin işini yapma konusunun da bir sınır olmalıdır artık.
İyice saçma bir hal aldı, sizde aldınız.
Lütfen artık bırakın herkes gereken sınırlar dahilinde işini yapsın!
Bi bırakın artık ya gerçekten az bi salın!
Şubeciler alarm veriyor hem de her pozisyon
Müşteri danışmanları malum bu şekilde, portföyler de hiç farklı değil burunlarından soluyorlar.
Bu kadar arızaya bağlamasalardı neredeyse müdürcükler için bile yazacağım ama müdürcükler cezalı
(Empati yapmayı öğrenene biraz es gelişine kadar)
Lütfen ama lütfen plazadakiler, büyük çok büyük (!) yöneticiler
Duyun ve ne halde olduğumuzu görün
Şubeci