Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bugün Anadolu Ajansı ile yaptığı mülakatta kripto piyasasına yönelik düzenlemenin son aşamada olduğunu belirtti. Çıkacak düzenleme, beklendiği ve bizim de daha önce defalarca yazılarımızda belirttiğimiz üzere tamamen FATF’nin Gri Listesinden çıkmaya odaklanarak hazırlanıldı.
Hemen belirtelim, Türkiye’de kripto varlıkların alım/satımı ve saklanması hizmetlerini sağlayan kuruluşların düzenlemeye tabi tutulması çok yerinde ve geç kalmış bir karardır. Çıkarılacak düzenleme kripto varlık ekosistemindeki inovatif unsurları önleyici bir özellik taşımaz aksine işin en az inovasyon içeren kısmı olan sanal varlık hizmet sağlayıcıları daha kaliteli hale getirir.
Ancak hem Doç. Dr. Soner Gökten’in hem de benim defalarca belirttiğimiz üzere bu işin SPK liderliğinde gerçekleştirilmesi bu dijital varlıkların doğasına aykırı bir yol haritası izlenmesi anlamına geliyor.
Neden mi böyle düşünüyoruz?
Çünkü kripto varlıkları menkul kıymet gibi değerlendirmek yanlıştır. Dolayısıyla sorumluluk alanını da bu perspektiften tespit etmek, kripto varlıklara dair gelecekte atılacak adımların da sağlıksız olmasına yol açabilir.
ABD’de de oranın SPK’sı SEC düzenlemiyor mu demek ki doğru yol bu diye düşünenler olabilir ancak bu yaklaşım hem iki ülkenin para ve sermaye piyasalarındaki taban tabana zıt uygulama ve iş yapış biçimini dikkate almamak hem de sırf ABD yapıyorsa doğrudur şeklinde sığ bir bakış açısıyla meseleyi bilimsel temelden koparmak demektir.
Doğrusu ister kripto varlıkları para olarak kabul edelim ister etmeyelim bu varlıkların değiş tokuşu
saklaması ve transfer işlerini üstlenen hizmet sağlayıcıların bankacılığın temellerine yakın bir faaliyet gösterdiğidir. Haliyle düzenlemede ana bakış açısı da bankacılık perspektifi olmalıdır, sermaye piyasası perspektifi değil. O yüzden ısrarla çatı kuruluşun BDDK olması gerektiğini söylüyoruz.
Örnek isteyenler Avrupa Birliği’ne bakabilir. Tüm üye ülkelerin ve ortaya çıkacak etkiyle dünyadaki kripto varlık düzenlemelerine yol göstermesi beklenen bu zamana kadar ki en kapsamlı kripto düzenlemesi olma özelliği taşıyan AB MİCA (Markets in Crypto-Assets) düzenlemesinde asli sorumluluk EBA’ya yani Avrupa Bankacılık Otoritesi’ne verilmiştir.
Elbette düzenleme setini hazırlayan grubun içerisinde menkul kıymetler ve sermaye piyasalarından sorumlu otorite olan ESMA da var. Ama onun yanı sıra sigortacılıktan sorumlu EIOPA ve merkez bankası da var. Yani birçok kurum birlikte çalışıyor, bir yol haritası çerçevesinde, bir stratejik plan çerçevesinde çalışıyor. Ancak ana sorumluluk EBA yani bankacılık otoritesinde.
Eğer dijital varlıklar ve blokzincirine dair en doğru yolu izlemek istiyorsak evvela tüm paydaşların katılımıyla hazırlanacak bir strateji belgesine sonrasında ise kamu tarafındaki paydaşların eşgüdümüyle oluşturulacak ayrı bir dijital varlıklar ofisine ihtiyacımız var. Bu haliyle yaptığımız düzenlemeler de attığımız adımlar da günü kurtarmaktan öteye gitmeyecektir ne yazık ki.