Bir yılı daha geride bırakırken şöyle bir dönüp baktığımızda 2023 yılının en etkileyici teknolojik ilerlemesinin yapay zekâ (AI) tarafında yaşandığını söylesek yanlış olmayacaktır. Elbette başka çok önemli teknolojiler de 2023’te kendini gösterdi ancak doğrudan hayatlarımıza etki açısından yapay zekâ baş köşeye oturuyor. Bir anda kendimizi bir insan olarak ayrıcalıklı hissettiğimiz tüm alanlara girip başarılı olan bir teknolojiyle karşı karşıya bulduk. Baro sınavlarını da geçti, mali müşavirliği de… Sonrasındaki tartışmalarımız hangi meslekleri elimizden alacağı ya da yapay zekâ ürünü işleri nasıl ayırt edebileceğimiz gibi konulara evirildi. Üstelik de daha işin başındayız.
2023’te hiç gündemden düşmeyen teknolojilerinden biri de yarı iletkenlerdi. Giderek daha “akıllı” hale gelen hayatlarımız için olmazsa olmaz olan yarı iletkenlerin üretiminde yaşanan sıkıntılar, talebi karşılamaya yetmeyen arz sonucunda ortaya çip krizi olarak adlandırdığımız süreci çıkarttı. Önümüzdeki yıllarda bu arkadaşların adından daha sık söz edeceğiz, zira McKinsey’e göre yarı iletken piyasası 2023 yılında yüzde 12 büyüyerek 699 milyar dolarlık bir değere ulaştı. Avrupa Birliği bu piyasa açısından çoktan hedeflerini koydu ve 2030’da pazarın yüzde 20’sine hâkim olmayı planlıyor. ABD ve Çin de elbette boş durmuyor. Yani 2024’te bu cephede işler daha da kızışabilir, yakından izleyeceğiz.
Peki 2024’te neler bekliyoruz?
Bu konuda uluslararası kuruluşların raporlarına göz attığımda birkaç başlığın ön plana çıktığını gördüm. Sizler için bu başlıkları aşağıda sıraladım ve nedenleriyle açıklamaya çalıştım. Hadi buyurun 2024 sıralı tam listesine;
- Yapay Zekâ Destekli Dil Modelleri (ChatGPT ve arkadaşları)
2024’ün ilk yıldızı 2023’teki atılımın devamı olarak karşımıza çıkan yapay zekâ elbette. Son haftalarda yaşadığı yönetim kriziyle Brezilya dizisi gibi izlediğimiz OpenAI, gerçek algımızı derinden etkileyen görsel ve videolarıyla MidJourney ve henüz ne yapacağını tam kestiremediğimiz ama kesin bir şey yapacak olan Elon Musk ve X’i 2024’te de yakından takip edeceğiz. 2024’te ChatGPT gibi yapay zekâ desteli dil modellerinin daha ufak ancak spesifik alanlarda geliştiğini görebiliriz. Zira ilk versiyonunda 117 milyon parametreye dayanan uygulama dördüncü versiyonunda bu sayıyı 1,8 trilyon parametreye çıkarmıştı. Teknolojinin gözünü diktiği ilk alanlardan biri olan yazılım sektörü açısından geliştirilen yapay zekâ destekli dil modelleri piyasayı epey rekabetçi hale getirecek. 2024, yapay zekâ dil modellerinin daha butik ama daha verimli çalışarak gözlerimizi kamaştıracak işler ortaya çıkaracağı bir yıl olacak. Bu şirketlerden halka açık olanları yakın takip etmekte fayda var.
- Çağın Petrolü; Veri!
2006’da söylenmiş bu sözün üzerinden epey bir vakit geçti ancak gelin görün ki Alphabet (Google), Meta ve Amazon gibi dev teknoloji şirketlerinin haricinde bu petrolden layıkıyla yararlanabilen şirket sayısı gerçekten az. Hoş cümledeki “layıkıyla” kelimesi biz dünya vatandaşları için pek işlemese de büyük teknoloji şirketleri açısından epey faydalı sonuçlar çıkarttı. Verilerimizle kurdukları iş modeline Harvard İşletme Okulu Profesörü Shoshana Zuboff “Gözetim Kapitalizmi” diyor. Merak edenlere kitabını tavsiye ederim. Öte yandan 2024 artık diğer şirketler için de veriden gerçekten yararlanma yılı olabilir. Yapılan araştırmalar küresel kurumsal verinin üçte ikisinin kullanılamadığını ve yüzde 90’ının yapılandırılmadan öylece yığın halinde durduğunu gösteriyor. Bu noktada yapay zekanın da desteğiyle yıllardır şirketlerin gündeminde olan “dijital dönüşüm” sahiden gerçekleşebilir. Şimdiden irili ufaklı birçok teknoloji girişimi yapay zekâ destekli veri analitik ve yönetim uygulamaları geliştiriyor. 2024, bu ekinlerin hasat dönemi olabilir. Detaylar için Seagate şirketinin yayımladığı “Rethink Data” raporu bu alandaki merakınızı giderebilecek boyutta.
- Uzay!
Ancak bu defa yarış soğuk savaş dönemindekinden biraz daha farklı, Elon Musk’ın SpaceX ile açtığı uzay yolunda geride kalmamak için dev şirketler birbiriyle yarışıyor. 2024 bu alanda daha fazla şirketin adını duyacağımız bir yıl olacak. Bir yandan uzaya yollanan özel sektör uyduları tepemizde fink atacak ve ortaya çıkacak yeni ürün ve hizmetler sayesinde ciddi bir ekosistemle karşılaşacağız diğer yandan uzay araçları kategorisinde elle tutulur gelişmelere tanık olacağız. Amazon ve Virgin bu yarışta SpaceX’in en güçlü rakipleri olarak görülüyor. Ancak öte yandan daha ufak çaplı butik teknoloji şirketlerini de yakından izlemekte fayda görüyorum.
- Özgünlük! (İnsan mı yaptı yoksa yapay zeka mı?)
2023’te yapay zekâ neler yapabileceğinin çok küçük bir kısmını bize gösterdi. Bu küçük kısım gelecek korku ve endişelerimizi zirveye çıkarmaya yetti zira neyin gerçekten bir insan emeği ve zekasının ürünü neyin yapay zekâ tarafından üretildiğini ayırt etmek giderek zorlaşıyor. YouTube, yapay zekayı kullanarak nasıl bol takipçili blog sayfaları, Instagram hesapları ve YouTube içerikleri üretebileceğinizi ve para kazanabileceğiniz açıklayan içerik kaynıyor. Bu durum elbette fikirleri üzerinden para kazanan çok önemli bir kitleyi, daha da geniş çerçeveden yaratıcı endüstrileri epey tehdit ediyor. Dolayısıyla 2024’te bu kaygıyı gidermeyi amaçlayan “anti yapay zekâ” araçları ve “özgünlük teyit” uygulamaları ön plana çıkabilir. OpenAI’ın kurucularından Sam Altman’ın tam da bu konuyu odağına alan blokzinciri girişimi WorldCoin yine 2023 son çeyreğinde gündemdeki yerini almış ve birçok ülke girişimin faaliyetlerini kısıtlama kararı almıştı. WorldCoin bireylerin retina taraması sonrasında gerçekten insan olduğunu teyit etmeyi ve dijital dünyada insan ve olmayanı ayırmayı hedefleyen bir girişim.
- Kripto! (Herhalde listeyi onsuz tamamlayacağımı düşünmediniz değil mi?)
Bitcoin’in dolar karşısında değeri ne olur ve yarılanma (halving) sonrası işler nasıl gelişir sorularını bir kenara bıraktığımızda 2024 finansal teknolojiler ve ürünler açısından kriptonun ve blokzincirinin yılı olmaya aday. Yılı tam da kapatmak üzereyken merkezi kripto para alım satım platformlarının işgal ettiği yoğun gündem, 2024’te bizi çok daha “regüle” ve dolayısıyla devletlerin ağırlığını hissettirdiği bir döneme doğru götürüyor. Bu gelişme, birçok geleneksel finans kuruluşunun kripto varlıklara ve blokzinciri uygulamalarına ağırlık vermesinin yolunu açacaktır. Haliyle kripto varlıkların hep beklenen tabana yayılımı ve geleneksel finansal sistemle entegrasyonu 2024 yılında gerçeğe dönüşebilir. Apple’ın sanal gerçeklik gözlüğü VisionPro sonrasında metaverse cephesi de 2024’te hareketlenecektir. Bu alandaki rekabet çok daha kullanışlı cihazlarla yeni yılla birlikte kızışacak gibi duruyor.
Elbette hiç beklemediğimiz yeni teknolojiler, araçlar ve olaylar mutlaka 2024’te de tıpkı 2023’te ve önceki yıllarda olduğu gibi karşımızda olacak. Bir yanda her ülkede giderek radikalleşen toplumsal hayat dinamikleri öte yanda bir türlü dinmeyen küresel tansiyon gibi nedenlerle yukarıda sıraladığım liste dünyanın en önemsiz konularına dönüşebilir. Ancak biz enseyi karartmıyoruz ve daha iyi bir dünya için daha iyi teknolojilere, bilime ve insanlığın vicdanına güvenmeye devam ediyoruz.