Piyasa Değeri/Defter Değeri (PD/DD) oranı, işletmelerinin piyasa değerlerinin karşılaştırmasını yapabilmek açısından son derece kritik bir rol üstlenir.
TEORİK OLARAK, temerrüt veya iflas olmadığı taktirde, en yalın haliyle işletmelerin özkaynaklarının piyasa değerlerinin defter değerleri üzerinde oluşması belenir.
Çünkü piyasa değeri içerisinde finansal tablolarda raporlanamayan (TMS 38 gereği) maddi olamayan duran varlıklar da yer almaktadır: Marka değeri, insan kaynağı etkisi, müşteri havuzu gibi.
Kısaca ve basitçe, özkaynak defter değeri ile bilançoda raporlanamayan maddi olmayan duran varlık değerlerini (diğer bir tabir ile İTİBAR DEĞERİNİ) toplarsanız, piyasa değerine ulaşırsınız.
Tabi bir de BEKLENTİLER var.
Negatif veya pozitif yönlü beklentiler muhakkak piyasa değeri üzerinde artırıcı ya da azaltıcı etkilere sahip olur, lakin tekrar edersek teorik olarak temerrüt veya iflas söz konusu değil ise piyasa değerinin genellikle defter değerinin üzerinde veya minimum defter değeri kadar olması beklenir.
Efendim,
Bunları banka hisse fiyatlarını değerlendirmek için anlatmadık.
Konumuz FİNANSBANK ve meselenin ÖZÜNÜ kavrayabilmek için piyasa değeri ile defter değeri ilişkisine haiz olmak gerekiyor.
Dolayısıyla bu ön bilgiden sonra gelelim konumuza.
Türkiye’nin en büyük 5 özel bankasının piyasa değerleri ve PD/DD oranları sıralamasını aşağıdaki görsellerde takdirlerinize sunuyorum.
20.8.2023 itibariyle,
İş Bankası yaklaşık 168 Milyar TL, Garanti Bankası ise yaklaşık 208 Milyar TL piyasa değerine sahip.
Finansbank’ın ise piyasa değeri yaklaşık 340 Milyar TL.
Yani en yakın rakibinden 132 Milyar TL daha değerli.
PD/DD oranlarına bakıldığında ise Garanti ve Yapı Kredi sırasıyla 1,11 ve 0,93 düzeyinde.
Finansbank ise 6,35’lik PD/DD oranına sahip. En yakın rakibinin neredeyse 6 misli.
Yani hem PİYASA DEĞERİNDE hem de PD/DD ORANINDA Finansbank UÇMUŞ GİTMİŞ.
Halbuki,
30.6.2023 tarihi itibariyle TBB tarafından yayınlan aktif büyüklükleri sıralamasına göre Finansbank bu analize dahil edilen özel bankalar arasında sonuncu.
Peki o halde ne düşünmeliyiz?
Yazının başında bahsetmiş olduğumuz MARKA DEĞERİNİ, yani İTİBARİ DEĞERİ!
Şayet Finansbank önüne QNB SIFATINI koyarak MÜTHİŞ BİR MARKA DEĞERİ oluşturmuş ise, sektörde sahip olduğu GÖKDELEN PD/DD oranını belki açıklayabiliriz.
Marka değerleri TMS 38 gereği bilançoda raporlanamadıkları için bu değerlemeler farklı metodolojilerle farklı kuruluşlar tarafından yapılıyor ve raporlanıyor. ‘Brand Finance’ bu konuda küresel kabul görmüş bir kuruluş.
2023 Türkiye İlk 100 Marka sıralaması raporuna bakıldığında Garanti Bankası’nın dördüncü, İş Bankası’nın beşinci, Akbank’ın onuncu ve Yapı Kredi Bankası’nın on birinci olduğunu görüyoruz (Brand Finance Türkiye 2023 İlk 100 : https://brandirectory.com/rankings/turkey/table ).
Peki QNB Finansbank?
İlk 100’de dahi yok.
Sonuç olarak,
BORSA İSTANBUL’da İŞLEM görüp,
En yüksek PİYASA DEĞERİNE ve PD/DD Oranına sahip olup,
Aktif büyüklüğünde ve marka değerinde SONUNCU OLMAK NASIL AÇIKLANABİLİR?
PÖİP’le EFENDİM PÖİP’le!
Açıklayayım…
Aşağıdaki grafikte özel bankaların halka açıklık oranları ve hisselerinin işlem gördüğü pazarlar yer almaktadır.
2016 yılının Haziran ayında Katar merkezli QNB, National Bank of Greece’in Finansbank’taki %99.81 payının tamamını 2.7 milyar euroya satın aldı.
Takiben, Qatar National Bank sermayedeki payını piyasadan alım yoluyla %99,88’e çıkarttı.
Geri kalan halka açık paylar ise Borsa İstanbul’da işlem görmeye devam ediyor.
Bir tür KÖREBE OYUNUN sahnelendiği ‘Piyasa Öncesi İşlem Platformu’ (PÖİP), günümüz itibariyle adeta BOHÇA PAZARA dönüşmüş durumdadır ve TFRS 13 uyarınca gerçeğe uygun değer ölçümü için seviye 1 kotasyon girdisi kullanımının uygunluğunu YERLE BİR etmektedir.
Çünkü PÖİP uhdesinde, sağlıklı fiyat oluşumunu temin edecek olağan pazar koşulları yoktur.
Fiili dolaşım oranı %5’in altında kalan şirketlerin 1 Ocak 2021 tarihinde PÖİP’e alınmaları, bugün ANLAMSIZ şekilde QNB Finansbank’ı TFRS 13 Seviye 1 Girdileri itibariyle EN DEĞERLİ ÖZEL BANKA haline getirmiştir.
QNB Finansbank’ın Borsa İstanbul tarafından yapılan PÖİP uyarısına KAP üzerinden verdiği yanıtı hatırlayalım. Aynen şöyle: “Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’ın QNB Finansbank A.Ş.’deki ortaklığına ilişkin olarak, Borsa İstanbul A.Ş.’nin 17.09.2020 tarih ve 2020/58 sayılı Pay Piyasası Pazar Yapılanmasına ilişkin duyurusu güncel makroekonomik görünüm paralelinde değerlendirilmiştir. Değerlendirme neticesinde, fiili dolaşım oranının %5 oranının üstüne çıkartılmaması halinde QNB Finansbank A.Ş. paylarının 1 Ocak 2021 tarihi itibarı ile Piyasa Öncesi İşlem Platformu’nda (PÖİP) işlem görebileceği hususunda tarafımızın bilgilendirildiğini, QNB Finansbank A.Ş.’nin fiili dolaşım oranının %5’in üstüne çıkartılmasına yönelik Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’ın herhangi bir yönetim kurulu kararı, planı ve/veya niyeti olmadığını beyan ederiz.”
Şimdi kısaca soruyoruz, Finansbank’ın amacı nedir?
• Bankayı kotasyondan çıkarmak mı? O halde beklemeyerek çıkarmalı çünkü bu sağlıksız fiyat oluşumunu gerekçelendirmek çok zor. Kanaatimce bu konu doğrudan SPK uhdesinde ele alınmalı. Çünkü, şayet Finansbank Borsa İstanbul’da işlem görmeye devam edecek ise SULANDIRMA YAPMALIDIR, yani FİİLİ DOLAŞIM ORANINI ARTIRMALIDIR.
• Şayet kottan çıkacak ise, olası bir ortak satışında belirlenecek değer mevcut piyasa değerinden düşük olur ise, mevcut durumda Finansbank hissesini PÖİP üzerinden satın alan bir yatırımcı için mağduriyet nasıl giderilecek?
Bu soruların cevabını bekliyor ve merak ediyoruz.
Sevgi ve vicdanla kalın.
Doç. Dr. Soner GÖKTEN