TÜİK Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Ay başında da İstanbul Ticaret Odası açıklamıştı.
*TÜİK yıllık TÜFE oranı yüzde 38,21, İTO Yıllık Ücretliler Geçinme Endeksi’nde artış yüzde 55,19 oldu.
*TÜİK yıllık Yİ-ÜFE oranı yüzde 40,42, İTO Toptan Eşya Fiyatları Endeksi’nde artış yüzde 64,27 oldu.
TÜİK verileri inandırıcı olmadı.
1.TÜİK, enflasyonu 3 Temmuz’da açıklaması gerekirken 5 Temmuz’da açıkladı. Gerekçe olarak bayramı gösterdi. Oysaki Türkiye de bayram yeni değil. Her bayramda veri alan TÜİK’in bu defa bayram tatilini gerekçe göstermesi ikna edici olmadı. Gerçek sebep memur maaş zammıdır. Maalesef, Hükümetle veri üstünde anlaşma mı yapıldı diye bir algı oluştu.
2.TÜİK’in enflasyon rakamları İTO ile uyuşmuyor. Aslında İTO da yarı kamusal bir kurum ve yıllardır enflasyon hesabı yapıyor. Her iki kurumun enflasyon verileri arasında yüzde 59 oranında (24 puan) fark olması teknik olarak kabul edilemez.
3.Mayıs ayında ortalama dolar kuru 19,7785 idi. Haziran ayı ortalama dolar kuru 23,2397 oldu. Yüzde 17,5 artış var. Normalde bu artış maliyetlere ve fiyatlara yansır. Fiilen yansıması gecikse bile, perakende satıcı, malını eski fiyatla yerine koyamam diye ithal mal fiyatlarını artırıyor. Yerli malı fiyatlarını da ithal mala göre ayarlıyor. Üretici de aynı düşünce ile toptan fiyatları artırıyor. O zaman nasıl oldu da, TÜFE de, Yİ-ÜFE de bir ay öncesine göre düştü?
4.Yıllık TÜFE oranı yüzde 38,21 olurken, yıllık gıda fiyatlarında artış yüzde 53,92 oldu. Memur maaş artışları TÜFE’ye göre hesaplanıyor. Bu hesapta harcama sepeti içinde gıda ve alkolsüz içeceklerin oranı yüzde 25,43 olarak gösteriliyor. Gerçekte ise işçi, memur ve düşük gelir gruplarının harcama sepeti içinde gıdanın payı daha yüksek, en az yüzde 40’tır.
Enflasyon sepeti içinde gıdanın payı yüzde 25,43 olunca, gıdanın yüzde 38,21 olan TÜFE’ye katkısı 13,71 puandır. Gıdanın payı yüzde 40 olursa diğer harcamalar aynı oranda azaltılırsa bu pay 21,6 puan ediyor. Bu durumda geçinme endeksi 46,1 ediyor. Memur maaşlarının ve ücret artışlarının da yüzde 46,1’e göre yapılması gerekir. Aradaki fark kadar memurun kaybı oluyor.
Bu hesaplar nedeni iledir ki, Türkiye’de gelir dağılımı aşırı bozuldu ve yoksul sayısı arttı. Türkiye güven kaybetti. Yabancı sermaye gelmiyor. Yerli ve yabancı sermaye yatırım yapmıyor.
Enflasyon nereye gider?
Seçim sonrasından bugüne dolar kuru yüzde 33 oranında arttı. Önce de söylediğim gibi bunun bir kısmının Haziran ayında fiyatlara yansıması gerekirdi. Bir kısmı da Temmuz’da yansıyacak. Dolayısıyla Temmuz ve sonrasında da enflasyon aratacaktır.
Yİ-ÜFE maliyet artışını gösterir. Haziranda Yİ-ÜFE yüzde 40,42 oldu. TÜFE daha düşük, yüzde 38,21 oldu. Demek ki hazirandaki maliyet artışı fiyatlara yansıyacaktır. Türkiye’de oligopol piyasa yapısı olduğu için, maliyet artışları fiyatlara her zaman kolayca yansıtılıyor.
Merkez Bankası Haziran ayı anketinde 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 38,55’tir. Seçim yılı olduğu için popülist harcamalar artacaktır. Merkez Bankası sıkı para politikası çalışmayacaktır. Dahası dış borçlarda temerrüt riski artmıştır. Net bir tahmin yapamayız ama yıl sonu enflasyonu beklenenden yüksek olacaktır.