Faiz artışı, Reel Faiz seviyesinde olmazsa, kalıcı çözüm olmaz.
Mehmet Şimşek’in getirilmesi ve faiz artışının tek nedeni, Türkiye’ye yeniden yabancı sermaye çekmektir. Ancak yabancı sermayenin gelmesi için bir kişi ve faiz artışı yeterli olacak mı?
1) Eğer bir ülkede ekonomik istikrar sorunu varsa, belirsizlik varsa, yabancı sermayenin gelme olasılığı düşüktür.
Türkiye’de, demokrasi, hukuk ve mülkiyet güvencesi sorunu var. Enflasyon sorunu, cari açık sorunu, işsizlik sorunu ve döviz sıkıntısı var. Bu nedenle, ekonomi kırılgan ve risk yüksektir. Bu nedenlerle doğrudan yabancı yatırım sermayesi gelmez. Bir kısım spekülatif, geçici sıcak para girebilir. Ancak gerek cari açığın finansmanını ve gerekse döviz sorununu aşmamız için, uzun dönemli kalıcı yabancı yatırım sermayesinin gelmesi lazım.
2) Türkiye’nin Raitingi “aşırı spekülatif-yatırım yapılamaz” seviyesindedir. İflas Risk prim oranı (CDS) yüksek, 500 baz puandır. Yabancı sermaye girişi kişilere bakmaz, risklere bakar.
3) Yatırım bürokrasisi ağırdır. Söz gelimi, turizm yatırımı için en az 5 bakanlık ve belediyelerden izin-onay almak gerekir. İmar onayı yıllar sürüyor. Ancak Ankara istediğine bir gecede onay çıkarıyor ama hangi şartlar altında?
4) Plan-ciddi program ve fiyat istikrarı olmadığı için uzun vadeli yatırım kararı vermek, fizibilite hazırlamak imkanı sınırlıdır.
5) Vergi kaçağı, kayıt dışı ekonomi yaygın olduğu için, ciddi yatırım sermayesi açısından haksız rekabet sorunu vardır.
Dünya Bankası Raporunda, Türkiye’nin yolsuzlukla mücadele notunun 2011’de 44.13 iken, 2021’de 23.67’ye gerilediği açıklandı. Bu durum yabancı sermayeyi ürkütüyor.
6) Ne kadar olduğunu dahi tam olarak bilemediğimiz sığınmacılar, Türkiye’nin sağlık ve sosyal dengesini bozdular. Yatırımlar için güvenlik sorunu oluştu.
Sonuç olarak;
Faiz reel faiz seviyesinde ise tek başına kısa dönemli bir miktar sıcak para girişine neden olabilir. Türkiye’nin acil döviz sorununu bir süre erteler ama çözmez.