Bankacılık sektöründeki aktif çalışmam, bundan tam 8,5 yıl önce bir akşamüstü gelen ani bir telefon ile bölge müdürlüğüne çağrılıp, önüme konan “ performans yetersizliği nedeniyle iş akdiniz sonlandırılmıştır .” tebliği ile son bulmuştu.
O zamanlar bu tür uygulamalar henüz bu kadar yaygınlaşmamıştı. Hem şubedeki çalışma arkadaşlarım hem de bankada beni tanıyan bir çok kişi tarafından şaşkınlık ve üzüntü ile karşılanmıştı bu durum. Günlerce bu konu ile ilgili telefon ve mesajlar gelmişti . “ Size bunu nasıl yaparlar ?” diyen çok olmuştu.
Ne yazık ki o arayan dostlarımın neredeyse tamamı zaman içinde benzer şekilde bu durumu yaşayarak “ nasıl yapıldığını ..” bizzat görmüş oldular. Artık bu uygulamalara üzülerek değil gülerek tepki verecek duruma geldik hep birlikte. Eskiden utanarak söylemekten çekindiğimiz “ kovulduk..” sözünü artık utanması gerekenin bizler değil , yılların emeğine, fedakarlıklarına vefasızlık eden kurum yöneticileri olduğu bilinci ile rahat rahat kullanır olduk. Hiçbir başarının cezasız kalmadığı bu sektörde performans yetersizliği nedeniyle işten kovulmak (!) bir kültür haline gelmişti çünkü …
Bizler çoğumuz daha 40 yaşında işsiz kalma ve kovulma tecrübesi ile baş etmeye çalışırken zaman zaman duyduğumuz GMY istifaları, transferleri ile ilgili haberler doğal olarak dikkatimizi çeker oldu . Bizler şubelerde 3-5 kart ya da BES’i eksik sattık, mobbing yapıp sattıramadık diye yılların emeği hiçe sayılıp bir çöp gibi kapı önüne konurken , üst yönetimlerde bankanın en önemli kararlarından, karlılığından, zararından, hizmetinden sorumlu kişiler gözümüzün önünde yaşanan onca başarısızlıkları , beceriksizlikleri , yetersizlikleri sonucu hiçbir bedel ödemeden, yüklü tazminatlarla istifa ederek işten ayrılabiliyorlardı. Kimse onları “ başarısız, yetersiz, performansı düşük “ diye damgalayamıyor hatta çoğu bir süre sonra başka bankalarda başka üst düzey görevlerde karşımıza çıkıyorlardı. Hatta bunlardan bazılarının görevden istifaen (!) ayrılırken aldıkları yüklü tazminatları yetersiz bulup bankaya dava açtıklarını bile duyuyorduk. Peki bu nasıl oluyordu ? Emeklisi bile tüm bankaların ödediği kazanılmış hak olduğu hukuken ispatlı üç kuruşluk bayram ikramiyesini dava açsa bile alamazken, bu üst yönetimdekiler bu tazminatlara nasıl hak kazanabiliyorlardı ?
Ocak ayı itibariyle birçok bankada bölge yönetimleri dahil üst yönetimlerde tayin ve işten çıkarmalarda bir hareketlilik olduğunu duyuyoruz . Kimi daha küçük birimlerde görevlendiriliyor , kimi uzak yerlere gönderiliyor , kimi istifa ederek (!) işten ayrılıyor . Onlar asla “ kovulduk “ demiyorlar. Kendi kovdukları yüzlerce insanı yok sayıp, kalanlardan “ helallik isteyenler “ bile çıkıyor. Yıllarca kendi başarısızlıklarına gerekçe olarak gösterip koltukta 3-5 yıl daha fazla oturabilmek için helalleşmeden kovduklarından helallik isteyecek yürek yok tabii ki onlarda… Yüzlerce insanın ahı ile yaşamayı göze alabilecek hırs var sadece çoğunda.
Helalleşme ve ah alma kültürü bir tarafa… hukuki açıdan hakkınızı aradığınızda da karşınızda “ kurumsal” bir muhatap olduğundan şüphe duyuyorsunuz çoğu zaman . Bir türlü bulunamayan izin fişleri , doğru düzgün hesaplanamayan tazminatlar , ödemeler , uzatılan , sürüncemede bırakılan , kazansanız da istinafa yollanan davalar . Yıllarca ödenmeyip enflasyon karşısında eritilen, unutturulmaya çalışılan alacaklar… Geçtiğimiz günlerde bankadan ayrılan bir tanıdığım, içerde birikmiş 200-250 güne yakın yıllık izin alacağı kaldığını söylediğinde üzüldüm . Doğrusu benim de yıllardır bitmeyen bir yıllık izin alacak davam var üst mahkemede bekleyen. Elime geçer geçmez ihtiyacı olan öğrencilere burs olarak vereceğim … O yıllık izinler ki , bölge müdürlerinin yaz kış sadece 1 hafta kullanabilirsiniz dedikleri için yıllarca kullanılamamış , eşimizden, çocuğumuzdan, ailemizden hatta kendimizden esirgediğimiz, feda ettiğimiz birlikte eğlenme ve dinlenme zamanlarıdır. Geçmişe dönüp bakınca bizler için de paha biçilemez değerdedir. Hiç bir para birimi ile telafi edilemez kayıp zamanlardır .
İstifa eden (!) GMY ve Bölge Müdürlerine tavsiyem, kullanılmamış yıllık izin bedellerinizi istemeyi unutmayın. Dava açacak olursanız 5-10 yıl beklemeniz gerekebilir . Sizleri kovmadıkları, istifa ederek ayrıldığınız için tüm alacaklarınız ödenir belki… Bizler hem sizlerin baskısı nedeniyle kullanamadığımız hem de hala bedeli tarafımıza ödenmeyen o yıllık izinler için sizlere ah etmeye devam edeceğiz ne yazık ki bir süre daha ister istemez… yeni hayatınızda sizlere mutluluk dileriz , hepiniz kendinize çok çok dikkat ediniz .