Bundan tam 25 yıl önce, yine böyle yağmurlu ve soğuk bir sonbahar gününde heyecanlı bir şekilde İzmir Konak Meydanı’ndaki İş Bankası Şubesinin ikinci katına çıkmıştım. Özel bir bankanın müfettişlik sınavlarına girmek üzereydim ve arkadaşlarım “İş Bankası Yayınları” ile son bir hazırlık yapmamı önermişlerdi . Mülkiye’de aldığımız çeşitli hukuk ve ekonomi derslerinin güzel bir özeti olan kitapçıklar ile kısa sürede bilgilerimi tazelemiş, toparlamış ve bankanın yazılı sınavını başarılı şekilde geçmiştim . Özellikle bankacılıkta en çok kullanılan borçlar hukuku, ticaret hukuku ve miras hukuku konularında gelen soruları cevaplarken doğru kaynaktan hazırlandığımı bir kez daha farketmiştim . O yıllarda İş Bankasının Müfettişlik sınavlarına henüz kadın adayların kabul edilmediğini de kitapçıkları alırken yaptığımız kısa söyleşide şaşırarak öğrendiğimi hatırlıyorum. .
İLKELİ DURUŞ
Geçtiğimiz günlerde, 25 yıl aradan sonra yine yağmurlu ve soğuk bir sonbahar gününde, bu defa Paramedya adına basın temsilcisi olarak davet edildiğim Türkiye İş Bankası A.Ş. İzmir Girişimcilik Şubesi açılışı için aynı kurumun çatısı altındaydım. Paramedya takipçilerinin mütevaziliği ve çalışana verdiği değer yönünden mesajlarında sık sık övgüyle bahsettiği Genel Müdür Hakan Aran ile de bu vesile ile tanışma ve kısa bir sohbet etme şansım oldu. Bankacılık sektöründe yaşanan tüm sorunları , özellikle de çalışan mağduriyetlerini görünür kılma ve çözüm üretilmesini sağlama yönünde gönüllü bir misyon yüklenen Paramedya’yı temsilen kendilerine özel bir teşekkürümüz olduğunu , kurumsal yapıları , ilkeli duruşları, çalışanlarına verdikleri değer ile İş Bankasının sektörün rol modeli ve kutup yıldızı olduğunu ilettim.
Ülkenin girişimci gençlerine yön ve yol göstermek üzere açtıkları Girişimcilik Şubeleri’nin ikincisinin İzmir’de olması beni bir Izmir’li olarak ayrıca mutlu etti. Bu şubeyi bankacılık hizmetlerinin ötesinde, girişimcilik fikri olanları keşfetmek, maddi ve manevi açıdan desteklemek üzere hizmete açtıklarını vurgulaması oldukça önemliydi.
HEDEF VAR MI?
Açılış sonrası sohbet ettiğim şube çalışanı genç arkadaşımıza “ hedef var mı ?“ diye sorduğumda, “ burda tek hedefimiz girişimci adaylarına en iyi hizmeti sunmak, desteği vermek ..” diyerek cevapladı . Kurumuna duyduğu güven, sevgi ve saygı her halinden belliydi . Açılış sırasında sohbet etme şansı bulduğum, farklı görevlerdeki diğer üst düzey banka çalışanlarından da “ bu devirde, bu sektörde , gerçekten kurumsal bir yapıda çalışıyor olmanın güvenini ve mutluluğunu yaşıyoruz “ ifadelerini duymak şaşırtıcı olmadı doğrusu .
BU DEVİRDE BU SEKTÖRDE
Farklı bankalarda çalışan Paramedya takipçilerinin büyük çoğunluğunun ortak şikayeti , bankalarının “ sözde “ kurumsal yapılar olmalarına rağmen , özde bunu çalışanlarına yansıtamadıkları yönünde . Terfi mekanizmaları, hedef baskıları, işten çıkarma tehditleri , düşük maaş politikaları özel banka çalışanlarını bezdirmiş durumda. Buna çözüm üretebilecek niyette ve yetkinlikte yöneticilerin olmaması , sendikaların yönetimler üzerinde yeterli baskıyı kurmaması , denetleyici kurumların bu konulara karışmaması Bankacıları her geçen gün daha fazla ümitsizliğe sevk ediyor ve yaptıkları işin niteliğini sorgulatıyor .
SAĞLIKLI İŞLEYİŞ
İş Bankası tam da bu noktada , ülkenin ve insanımızın geleceğini düşünen vizyonu, bu vizyona uygun adımlar atma misyonu, çalışanlarına verdiği güven duygusu , sağlam ve sağlıklı işleyişi ile fark yaratıyor ve her açıdan ön plana çıkmayı başarıyor. İş Bankası üst yönetimi, bankanın kendi içinden yetiştirdiği , banka içinde farklı görevlerde bulunduktan sonra liyakate uygun şekilde üst yönetime atanmış profesyonel yöneticilerden oluşuyor. Bu durum kendilerinde haklı bir özgüvenle birlikte mütevazi bir duruş yaratmış görünüyor. Asla tepeden bakmıyor , bilgi ve görgü ile hareket ediyorlar .
Diğer özel. bankalarımızın yönetimleri ise yerli ve yabancı ortaklarını sürekli olarak karlılık açısından daha fazla tatmin edebilme önceliği ve paniği ile hareket ederken, ülkemizin geleceğini yeterince düşünemeyen, sahip olduğu değerli insan kaynağını ise hoyratça kullanan bir görünüm arz ediyorlar ne yazık ki. Bankacılık sektörü bir ülkenin geleceği için kritik öneme sahiptir. Her kurumda, bunun daha fazla farkında olan ve sorumluluğunu alan yöneticilerin iş başında olması dileği ile…