Bankacılık sektöründe tahvil tutma zorunluluğundan kaçamayan bankalar TL mevduat faizlerinde yükselişe neden olsa da hem Merkez Bankası’nın uyarısı hem de makroihtiyati önlemler nedeniyle düşük kredi faizleri bu artışın nereye kadar sürebileceği sorularına yol açıyor. Bankacılık sektöründe son günlerde en önemli gündem maddesi yükselen TL mevduat faizleri oldu. Merkez Bankası’nın TL mevduat oranına göre bankalara ek menkul kıymet alımı zorunluluğu getirmesinin ardından bankacılık sektörü yaratacağı risklere dikkat çekmiş ve bilançoların zorlanacağı uyarısı yapmıştı. Düşük faizle ek menkul kıymet alımı yaparak uzun süre bilançoda risk taşımaktansa TL mevduat oranını artırarak mevduat çekmeyi hedefleyen bankacılık sektöründe yüzde 25-31 arasında TL mevduat faizlerine rastlanıyor.
Dünya Gazetesi’nden Şebnem Turhan’ın haberine göre, Merkez Bankası’nın ay başında bankaların ‘sistemik risk’ uyarısı ve TL mevduat faizi artışlarının ardından yaptığı düzenlemelerin ‘ruhuna aykırı’ uyarısına rağmen bankacılık sektöründe TL mevduat faizi artışı devam ediyor. Aralık sonunda bilanço düzeltme döneminde daha da artması beklenen TL mevduat faizlerine karşılık kredi faizlerinde politika faizi ve makroihtiyati önlemler nedeniyle düşüşün yaşanması bankacılık sektörünün bu yarışı sürdürüp sürdüremeyeceği sorusuna yol açtı.
HEM KREDİDE HEM MEVDUATTA ALIM ZORUNLULUĞU
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Merkez Bankası’nın aldığı makroihtiyati önlemlerle getirilen bankaların menkul kıymet tutma zorunluluğu hem kredilerde hem de mevduatlarda uygulanıyor. Alınan kararların başında bankaların yabancı para mevduatın yüzde 5’ine kadar tahvil tutulması zorunluluğu geliyor. Bankalar yeni yıldan itibaren ise TL mevduat oranı yüzde 50 ve yüzde 60’ın altında kalırsa ilave 2 ve 7 puan tahvil tutma yükümlülüğü altındalar.
Ayrıca KOBİ, esnaf, mali kesim, KİT, tarım, ihracat ve yatırım kredileri, kurumsal kredi kartları hariç kullandırılan ticari kredilerin yüzde 30’u oranında tahvil tutma şartı bulunuyor. Temmuz-aralık arasında söz konusu kredilerin stok tutarının artış oranı yüzde 10’u aşarsa, aşan tutan kadar tahvil tutulması gerekiyor. Bunun yanı sıra kullandırılan ticari kredi faizi referans oranının 1,4 katını aşarsa yüzde 20, 1,8 katını aşarsa yüzde 90 tahvil tutma şartı da var.
Yerli özel ve yabancı bankalarda oran düşük BDDK’nın haftalık verilerine göre 28 Ekim itibariyle bankacılık sektöründe KKM dahil TL mevduatın oranı yüzde 47,6 seviyesinde bulunuyor. Kamu bankalarında yine KKM dahil TL mevduatın toplam mevduata oranı yüzde 50,59 iken yerli özel bankalarda oran yüzde 47,21’e yabancı sahipli bankalarda ise yüzde 43,25’e kadar geriliyor. Şu anda yabancı para mevduatının yüzde 5’ine kadar tahvil tutma zorunluluğu olan bankalar yeni yıldan itibaren TL mevduat oranının yüzde 50 ve 60’ın altına kalmasına göre ek menkul kıymet almak zorunda kalacaklar. İşte yerli özel ve yabancı sahipli bankalarda oranın yüzde 50’nin altında olması ek menkul kıymet alımı zorunluluğuyla karşı karşıya kalmamak için bankaları TL mevduatlarını artırma yoluna soktu.
TL MEVDUAT FAİZİ KKM’NİN ÜZERİNDE
Ancak Merkez Bankası’nın son üç ayda üst üste yaptığı 350 baz puanlık indirimi sonrasında politika faizi yüzde 10,5’e çekilirken kur korumalı TL mevduat faizleri de yüzde 13,5 seviyesine indi. Bankalar KKM’de mevduat faizini politika faizinin en fazla 3 puan üzerinde uygulayabiliyor. KKM ile bir süredir TL mevduat oranını artıran bankacılık sektörü faiz indirimiyle yine bir çıkmazın içine girdi. KKM getirisinin düşmesi TL mevduatlara uygulanan mevduat faizinin yükselişinde bir diğer etken olarak öne çıkıyor. Bankalar her yıl aralık sonunda bilanço iyileştirme operasyonları döneminde hem kredi hem de mevduat faizlerinde yukarı yönlü bir politika izliyor ocak ayıyla birlikte ise normalleşme yaşanmaya başlıyor. Bu durum da TL mevduat faizlerinin bir süre daha yüksek kalacağı yorumlarına yol açıyor.