Geçen hafta sosyal medyada bir video gündem oldu.
Bir dönem izlenme rekoru kıran Yaprak Dökümü dizisinden bir sahne Türkiye’nin nereden nereye geldiğini o kadar çok güzel anlatıyor ki!
Ali Rıza Bey’in oğlu Şevket bankada 1500 lira maaşla işe başlıyor. Ali Rıza Bey o kadar mutlu oluyor ki, gözyaşlarını tutamıyor.
Yaprak Dökümü dizisinin ilk bölümünün yayınlandığı Eylül 2006’da brüt asgari ücret 531 lirayken çalışanların aldığı net maaş 380 TL idi.
Buradan siz düşünün bankacıların maaşlarının ne kadar yüksek olduğunu.
Zaten ne olduysa 2006 yılından sonra oldu. 2010 yılında geldiğimizde yabancı sermaye kontrolündeki bankacılık sektöründe sömürü düzeni başladı.
Çalışanları sokakta şemsiye ve plastik top karşılığı kredi kartı dağıttırmaktan tutun da inşaatlarda ve emlakçı önünde konut kredisi pazarlamaya kadar… Hatta cuma günleri camii önlerinde yaşlı emeklilere maaş promosyonu pazarlayan bankacıları gördük.
Bankacılık itibarlı meslekti.
Paramedya yazarı ve usta bankacı Hanife Serter’in bana anlattıkları bir dönem bankacılığın ne kadar önemli bir meslek olduğunu ortaya koyuyor.
Hanife Serter, Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden Mülkiye’yi bitiriyor. Mezun olduktan sonra Dışişleri Bakanlığı ve MİT de dahil devletin birçok güzide kurumuna girme imkânı varken o bankacılığı tercih ediyor. Akbank’ın sınavlarına girip bankacı oluyor.
Düşünebiliyor musunuz? Mülkiye’yi iyi derecede bitiren bir kişi bankacı olmak için sınava giriyor.
Bu örnekle bankacılık sektörünün o günkü durumunu ve itibarını siz düşünün.
Gelelim bugüne…
Hedef baskısıyla bunalmış psikolojileri bozulmuş sektör çalışanları karşımıza çıkıyor.
Saçma sapan sigorta satışı, milletin üç kuruşunu faizsin hesapta tutulması için yapılan baskılar artık bankacıların canına tak etti.
Milletin büyük emekler vererek okuttuğu yemeyin yedirip içirdiği çocukları şimdi bankacılık sektöründe adeta köle gibi çalıştırılıyor.
Tam Çin kafası bankacılık…
Son dönemde emekli bankacılık promosyonu nedeniyle öğle yemeği bile yiyemeyen bankacılar ne maaş alıyor biliyor musunuz?
Büyük bir bölümü asgari ücret ve ondan bir iki tık yukarı…
Yani bu eğitimli kültürlü çocuklar bankayı bırakıp BİM veya A101’e gidip kasiyerlik yapsa aynı parayı alacak.
Bankacılık sektörü karlılığı son 8 ayda 5’e katladı.! Bankaların 8 aylık net kârı 252 milyar lira oldu ve bu bankalar personeline enflasyonun çok altı maaş veriyor.
Cuma günü Türkiye’nin en büyük holdinginin bankasının çalışanları bana maaş bordrosu yolladı. 8 bin lira maaşı 10 yıllık bankacı alıyor. Üstelik bu maaş 2 ay önce yapılan zam ile bu hale gelmiş.
Yine 17 yıllık bankacı ve banka müdürleri inanmadığım için bana aldıkları maaşın belgesini yolladılar.
Milyarlık karların sağlandığı bu şubelerin müdürüne sadece 17 bin lira maaş ödüyorlar.
Dedim ya bankacılık sektörü artık sömürü düzeninin en iyi örneği.
Yabancı sermayelisi de yapıyor yerli sermayelisi de.
Gerçekten yazık…
3 kuruşa çalıştırdıkları insanların bir de hedef baskısı ile psikolojisini bozdular. Bankacılar antidepresan ile ayakta duruyor.
Ne için?
8 bin lira maaş için mi?