Yerli sermayeli bir banka, çok sayıda şube personelini çağrı merkezine çekti. Peki bu yasal mı ve en önemlisi işven bu tür keyfi işlemler yapabilir mi? Avukat Gökçe Yaboloğlu yazıyor:
ESASLI DEĞİŞİKLİK HAKKININ SUİSTİMALİ
Yakın zamanda bir bankanın Covid-19 döneminde şube çalışanlarını salgın önlemi amacıyla 3 aydır evden çalıştırdığını ve evden çalışılırken GEÇİCİ SÜREYLE UZAKTAN ÇALIŞMA adı altında alınan rızaya dayanarak, bu süreçte aylık yemek parası başta olmak üzere şubede çalışılırken hakedilen diğer haklarından da feragat ettirdiğini, bankacılar arasında şubeciliğe göre tenzil-i rütbe kabul edilen ve daha yıpratıcı bir iş olan call-center işi yaptırdığını, kısacası mevcut çalışma şartlarından daha aşağı şartlarla çalışma yapıldığını, ancak bu değişikliğin geçen Cuma mesai bitimi 17.00 itibariyle kalıcı hale getirildiğini telefonlarla şube müdürleri tarafından personelin aranarak haberdar edilmesini, bundan böyle bu koşullarla evden devam edeceksiniz dayatmasını ekibimize ulaşan onlarca mesaj ve e-mail ile öğrendik.
İşverenin yönetim hakkı çerçevesinde iş şartlarında değişiklik yapma hakkı elbette yasa ve iş sözleşmesi bağlamında mümkündür; yani işçinin durumunu ağırlaştırmayan, özlük haklarını sınırlandırmayan düzenlemeler işverence tek taraflı uygulanabilir. Ancak İş Kanunu uyarınca esaslı değişiklik teşkil eden yani İŞÇİNİN ÇALIŞMA KOŞULLARINI AĞIRLAŞTIRAN, MEVCUT İŞİNDEN DAHA NİTELİKSİZ İŞ VERİLMESİ, ÖZLÜK VE YAN HAKLARININ SINIRLANMASI, ÜCRETİNDE DÜŞÜKLÜĞE GİDİLMESİ vb. durumlar esaslı değişikliktir; işverenin bu değişikliği yapabilmesi İŞÇİSİNE YAZILI TEKLİFTE BULUNMASI VE İŞÇİNİN DE YAZILI OLARAK 6 İŞ GÜNÜ İÇİNDE KABUL ETMESİNE bağlanmıştır. İşçi kabul etmiyorsa çalışma koşullarının uygulanmaması nedenli haklı nedenle iş akdini feshedebilir veya işveren bu değişikliğin gerekli olduğunu işçisine açıklayarak geçerli nedenle kıdem ve ihbar tazminatlarını ödeyerek iş akdini feshedebilir.
Yasa bu şekildeyken, yazımızın konusu eylemi gerçekleştiren banka ne yaptı ? Öncelikle pandemi ve istikrarsızlıklarla dolu dönemde işini kaybetmekten korkan çalışanlarını eve göndermeden evvel “ salgın süresince geçici “ beyanatıyla esaslı değişikliği yazılı yani yasal şekle uygun olarak yaptı. Herkes gibi bu dönemin külfetine şubede çalışırken aldığı yemek parası, kasa tazminatı, fazla mesai gibi haklarından vazgeçerek, bu günler de geçer yeter ki işimizden olmayalım, işimizi yürütelim inancıyla değişiklikleri onaylayarak çalışmaya devam ettiler. Bu süreçte evden çalışma süresince normal zamanlardan daha fazla gelen elektrik ve internet faturaları da hatırlatmalara rağmen personele ödenmedi.
Çalışanlar bu kadar zorluğa salgın sürecinin önü net görülemese bile geçici olduğu inancıyla katlanarak onay verdi. Her ne kadar ilgili sözleşmede “ Bankanın tek taraflı uzaktan çalışma sürecini uzatabileceği “ hükmü yer alsa da, bu maddenin hukuken geçerli olmayacağını düşünmekteyim. Zira 1. Si işçinin özlük haklarının bu denli kısıtlandığı ve çalışma şeklinin ağırlaştığı esaslı değişikliğin KALICI HALE GELMESİ de ayrı bir esaslı değişikliktir; bunun da yapılabilmesi için aynı proses uygulanmalıdır. 2. Olarak ise ilk değişiklik onaylanırken işçi bu rızayı geçici olduğu inancıyla vermiştir, dolayısıyla kalıcı hale çevrilme halinde irade sakatlığı gündeme gelecektir.
ESASLI DEĞİŞİKLİĞİ KABUL ETMEK İSTEMEYEN İŞÇİ NE YAPMALI ?
Bankanın evden call-center görevlisi olarak çalışmanın kalıcı hale gelmesini yazılı bilgilendirme isteyenlere ısrarla yazılı dönüş yapmadığını ve personelleri geçiştirdiğini çok sayıda bankacıdan duyduk. İşine devam etmek ve eski görevine iade isteyen bankacıların süreci açık ve yazılı olarak tarihlerle kurumuna bildirmesini, kurumuyla uzlaşmaya çalışarak problemi çözmesini tavsiye edebilirim, zira maalesef eski göreve dönmek için işvereni zorlayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Öte yandan bu süreçte esaslı değişiklik teşkil eden işi yapmamak da “ görevi yerine getirmemek “ olarak yorumlanamaz. Kalıcı hale gelen görevi kabul etmeyerek işi yapmayan personellerin itirazları ve somut durum dikkate alındığında, bu nedenle yapılacak fesihlerin büyük ölçüde haksız olacağı mevzuat ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde açıktır.
Görevi kabul etmeyen ve işten ayrılmak isteyenlerin de yine tüm süreci net bir şekilde tarihleriyle açıklamasını, yasal haklarını saklı tutarak, yapılan esaslı değişikliği kabul etmediğini ve çalışma şartlarının uygulanmaması nedenli 6 iş günü içinde iş akdini haklı nedenle feshetmesini tavsiye ederim. Zira istenmeyen görevde çalışmaya devam etmek de zımni kabul sayılacağından, olası bir yargılamada işçi bu değişikliği onaylamadığını ispatlamakta güç durumda kalabilir.
Av. Gökçe YABULOĞLU
gokce@yabuloglu.com
Yapı Kredi’den Denizli’deki firmalara enerji verimliliği dönüşümü için destek
Tüzel müşterilerini her koşulda destekleyen Yapı Kredi, hayata geçirdiği ‘‘Enerji ve Üretimde Verimlilik Programı’’ ile firmaların sürdürülebilirlik dönüşümlerine katkı sağlamaya...