Devletin milyonluk ceza kestiği bankaların yöneticileri, bu köklü kurumların itibarını da sarsmıştır. İstifa etmesi gereken yöneticiler sanki iyi iş yapmış gibi milyonluk primleri cebe indirdiler. REMZİ ÖZDEMİR yazıyor:
İki büyük bankaya ceza kesildi.
Yine 2 bin 400 kalem masraf ve komisyon Merkez Bankası ve BDDK tarafından 50’ye düşürüldü.
Amerikan haber ajansı Bloomberg’in haberine göre, Türkiye Bankalar Birliği’nde toplantı yapan bankaların üst yönetimi Başkan Hüseyin Aydın’dan hükümete tepkilerini iletmelerini istemiş.
Bu kararların bankalara zarar vereceği öne sürülüyor.
Ceza alan bankalara bir bakalım önce:
Bu ülkenin sigortacılık kanunu açık ve net! 32 maddesi yani bankaların caza aldığı madde diyor ki , “kişilerin sigorta şirketi seçme hakkı kısıtlanamaz!”
Bankalar ne yapmış? Kendisinden kredi alan vatandaşlara anlaştığı sigorta şirketinin poliçesini satmış. Milyonlarca sigorta poliçesinde tek bir farklı şirketin sigortası yok. Aynı zamanda rekabetçi fiyatı ortadan kaldırmış.
O halde açık bir şekilde kanunlar çiğnenmiş.
Hal böyle iken devlet ne yapsın?
Aman bankalar zarar görmesin diye kanunları mı yok mu saysın?
Bankaların ne özelliği var? Bu ülkede zaten son 20 yıldır hep korundu kollandılar.
Masraflar konusuna gelince.
Vicdanın ve ticari ahlakın bittiği bir noktaya gelmişti. 2 bin 400 adet masraf ve komisyon dünyanın hangi ülkesinde var?
Bankalar Birliği Başkanı hükümete ne diyecek?
Bankaların kârı azalmaması ve yabancı patronların daha çok kazanması için Türk halkının cebinden para almamıza izin mi verin diyecek?
Bankalar kârı düştüğü için personel çıkartacakmış! İyi de onu zaten hep yapıyorlar. İki yıl öncesine kadar bankacı sayısı 202 bindi. Bugün ise bu sayı 180 binin bile altına indi.
Kârımız düşecek diye ağlayıp feryat eden bankaların 2019 yılı bilanço dipnotlarına baktığımızda ne kadar personel azalttığını görüyoruz zaten.
Ceza alan bankalardan birinin bin, diğerinin 600 bankacıyı geçen yıl kapının önüne koyduğunu görüyoruz.
Az kişi ile çok iş. Bunun adına da dijitalleşme diyorlar.
Üst yönetim ödemeleri
Kârımız düşecek diye ağlayıp sızlayan bankaların üst yönetim primlerine bir bakar mısınız? 2019 yılı üst yönetim ödemeleri yüzde 34 artmış. BDDK buna niye sınırlama getirmiyor? Bu bankalar halka açık değil mi? Öyle banka var ki, bir yılda elde ettiği karın yüzde 40’nı üst yönetime prim olarak dağıtıyor.
Öncelikle bu SPK’nın görevi. Halka açık bir şirketin üst yönetimi ne yaptı ki, kendilerine yüzde 34 zam ve prim alıyor? Bunun hesabını sormak zorunda.
Halka açık bu bankaların genel kurulu yapılacak. Elinde 1 lot bile hisse senedi olanlar bu genel kurula gidip yöneticilerden hesap sorsun.
Bankaya tarihinin en büyük cezasını almasına neden olan politikaları uygulayan bir yönetici bana göre başarısızdır. Bu cezaya neden olan hangisi işten atıldı ya da istifa etti? Küçücük bir hata ile personeli işten atmayı biliyorlar ama çalıştıkları halka açık bir kuruma milyonluk ceza almalarını siyasi karar olarak yorumluyorlar.
Ceza alan bankaların yöneticileri , bankaya hem ekonomik olarak hem de itibar olarak büyük zarar vermiştir. Bunun hesabını SPK sormuyorsa genel kurulda vatandaş gidip sorsun. En azından genel kurul notlarına geçirsin.
Bankanın itibarı ile oyna, halka açık bir şirketin ceza almasına neden ol ve milyonluk primi cebine koy! Yok öyle bir şey!
Sonra kalk kârım düşecek, personel çıkartacağım diye devleti tehdit et!
1 Mart 2020 yeni ücret ve komisyon düzenlemesinin devreye gireceği tarihtir. Buna engel olmanın vebali günahı herkesin boynunadır. 2 bin 400 kalem masraf ve komisyona evet demek ve izin vermek bu millete ihanet olacaktır!
Kaynak Yeniçağ: Fatura her zaman çalışana kesiliyor – Remzi ÖZDEMİR
İş Bankası Genel Müdüründen konut kredisi için faiz indirimi bekleyenlere kötü haber!
Merkez Bankası'nın faiz indirimi beklentisi ile son 3 ayda konut kredisi çeken ve çekmeyi düşünenlere kötü haber Türkiye'nin en büyük...