HANİFE SERTER, Finansın Perileri projesini anlattı. Bu bir insan kaynakları geri kazanım projesi.
Kaynakların kıt, ihtiyaçların çok hatta sınırsız olmasından ortaya çıkan bir kavram: Geri dönüşüm…Eski çağlardan beri her dönemde kullanılmış bir yöntem. İşlevini kaybeden eşyaların, maddelerin, giysilerin, ürünlerin çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra yeniden kullanıma sunulması hali. İlk akla gelenler; Metal eşyalar, hurdalar , kumaş , kağıt, cam atıklar, son yıllarda teknolojik cihazlardan çıkan parçalar, değerli metaller, plastikler … Daha neler neler…
Özellikle savaş ve ekonomik kriz dönemlerinde daha da popüler olan, ön plana çıkan bir uygulama. Geri dönüşüm . En basitinden her evde mutlaka uygulanan hali; bayat ekmeklerin çeşitli şekillerde değerlendirilmesi. Hiç birimiz bu konuya yabancı değiliz… Hepimizde bir karşılığı var yani.
Dünyada bu geri dönüşümü en iyi sağlayan ve kullanan ülkelerin başında Avrupa ülkelerinin geldiği belirtiliyor. İkinci Dünya savaşı dönemi ve sonrasında yaşanan ekonomik sorunların aşılmasında geri dönüşümün etkin şekilde kullanılmasının sağladığı yararlardan söz ediliyor.
Ülkemizde bu konuda daha yapılabilecek çok fazla şey, gidilecek çok fazla yol olduğu bilinciyle ben bununla bağlantılı farklı bir alana dikkatinizi çekmek istiyorum : Ülkemizde her alanda yaşanan insan kaynakları israfına…
Son dönemde açıklanan işsizlik verileri herkeste büyük bir mutsuzluk ve umutsuzluk yaratmakta. Genç işsizliği, kadın işsizliği, kentli ve eğitimli bireylerin işsizliği son hızla artmakta. Henüz emekliliğe hak kazanmamış 35-40 yaş üzeri üniversite mezunu çok sayıda kişi EYT tanımının içinde ya da dışında olmak üzere işsiz. Bu gerçekten çok acı bir tablo.
O KADAR EĞİTİM ÇÖPE Mİ GİTSİN
Çerçeveyi biraz daha daralttığımızda, kendi iş alanımızda, bankacılık ve finans sektöründe son yıllarda yaşanan işten çıkarmalarla çok ciddi bir insan kaynakları potansiyelinin sistemin dışına itildiğini görüyoruz. Ülkenin geçmiş yıllardaki en iyi üniversitelerinden mezun olmuş, kurumları tarafından yüzlerce, binlerce saat çeşitli eğitimlere tabi tutulmuş, tecrübesi ve birikimi ile en üst seviyede değer yaratacak noktaya erişmiş çok sayıda çalışan, kurumlar tarafından ihtiyaç fazlası olduğu, fazla maliyetli bulunduğu ya da işlevsiz kaldığı gerekçesiyle sistem dışına çıkarılmış durumda. Değerine paha biçilemeyen ya da farklı sektörlerde Nasıl değerlendirileceği henüz keşfedilemeyen bu iş gücü potansiyeli şu an halen büyük oranda atıl durumda. İş ilanlarına baktığınızda, “Gençlerde tecrübe, tecrübelilerde gençlik” arayan bir çok kurum aradığını bulamamaktan şikayetçi. Belki de doğru şeyi arayıp, doğru ekipleri kuramadıkları için çoğu firma satın aldığı iş gücünden ve hizmetten memnuniyetsiz.
BİR GERİ DÖNÜŞÜM PROJESİ
Bu gözlemlerden ve tespitlerden yola çıkarak kurduğum bir hayali, hayata geçirmek istediğim bir ideali sizlerle paylaşmak isterim. Bu bir insan kaynakları geri dönüşüm projesi: Finansın Perileri
Finansın dilini bilen, aynı dili konuşan kadınlardan oluşan şu an için sayısı bin kişiye ulaşan bu grup her geçen gün büyüyor. Çok farklı alanlarda çalışmalarını sürdüren ama aynı tecrübeden gelen kadınlar olarak ne büyük bir potansiyel olduğumuzu her geçen gün daha çok farkediyoruz.
Bankacılık sektörü 15-20 yıl öncesinde insan kaynakları açısından en büyük yatırımları yapan, piyasada yeni mezun olmuş en değerli beyinleri kapan bir sektördü. Pazarlama ve satış, takım yönetimi, kredi değerlendirme, risk yönetimi, dış ticaret, türev ürünler , yatırım ürünleri, iletişim becerileri vs…Bir çok konuda çok önemli eğitimler aldık. Reel sektör ve KOBİ’ler bizlerin yıllar önce öğrendiği bir çok şeyi daha yeni yeni keşfediyor . Araçlar değişse de amaçlar değişmiyor . Karlılık, verimlilik, zaman yönetimi, takım çalışması, etkili iletişim… Dijitalleşme sürecine giren bankacılık sektörü insan tarafında önemli bir dönüşüm içinde. Bu sektörde artık çok sayıda işsiz, EYT, genç emekli bankacı var ve çalışanların büyük kısmı da bu gidişattan ve belirsizlikten dolayı huzursuz .
Diğer tarafta ülkemiz ekonomik açıdan gerçekten zor bir dönemden geçiyor. İcralar , iflaslar her gün insanların canını yakıyor. Yatırımlar duruyor,yavaşlıyor, erteleniyor. Birikimi olanlar bu birikimin değer kaybetmesinden ve yanlış yönetilmesinden korkuyor .
Yüksek hacimli işlerle, işlem sayısı ve çeşidi ile son 10 yılda sürekli yüksek kar etmeye alışmış Bankacılık sektörü ise bir yandan takiplerle uğraşırken bir yandan da karlılığı korumanın peşinde.
Bu ahval ve şerait içinde dahi bizler vazifemizin bilgi, beceri ve tecrübelerimizi en etkin şekilde kullanarak topluma ve ekonomimize değer katmak olduğuna inanıyoruz . Her birimiz ülke sevgimiz, bulunduğumuz toplumu geliştirme isteğimiz ile bilgili ve deneyimli bir bankacının girdiği her ortamda fark edileceği , fark yaratacağı, değer katacağı bilinci ile hareket ediyoruz .
Finansın Perileri bu enerji ve sinerji ile her geçen gün büyüyor. Sektörün içinden ve dışından 1000’e yakın kadın bu grupta buluşarak farklı alanlarda iş birliği yapma, yaptığı işi paylaşma, birbirine destek olma ve birbirinden güç alma fırsatı buluyor. Yeni yeni fikirler doğuyor ve büyüyor. Kadınların çalışma şevki, isteği, azmi sınırları zorluyor. Bankacılık sektörünün dışında kalmış kadınlarda müthiş bir insan kaynağı geri dönüşümü yaşanıyor . Kimisi iş kuruyor, marka yaratıyor, üretim yapıyor. Kimisi eğitim ve danışmanlıkla çeşitli sektörlere değer katmaya devam ediyor. Emeklilerimiz sosyal hayatın içinde gönüllü çalışmalara en çok katılan eğitimli ve bilinçli kesimi oluşturuyor. Bu insan kaynağı gerçekten çok değerli .Kurumlar Pazara kadar değer vermiş olsa da biz onların mezara kadar değer yaratacağının farkındayız ve destekliyoruz. Bu ülkenin tek kurtuluşunun eğitimli kadınların ellerinde olduğu inancı ile onları kimsenin eve kapatamayacağını, bu kadınların evlere sığmayacağını adeta taşacağını görebiliyoruz.
Önümüzdeki dönemde bu değerli iş gücünü yeniden ekonomik hayatın içinde önemli bir figür olarak görmeye başlayacaksınız. Toplumu, kurumları, KOBİ’leri, STK’ları finansal konularda etkin şekilde bilinçlendirme, farkındalık yaratma, çeşitli ürünleri ” tarafsız” bir uzman gözüyle tanıtma konusunda da bazı çalışmalar yapacağız. Bu konuda iş birliğine açık olan, bu birikimden, tecrübeden faydalanmak isteyen STK’ları, kurumları, işletmeleri, üniversiteleri bu oluşuma destek olmaya ve bu değeri hep birlikte çoğaltıp ülkemizin yararına kullanmaya davet ediyoruz.
“İnsan kaynakları en değerli varlığımızdır.” cümlesine sözde değil özde inanan herkesle ortak hayallerde ve değerlerde buluşmak dileği ile.
Banka CEO’sunun Evi Neden Yok?
Türkiye’nin gündeminde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran var. Hakan Aran, Antalya’da gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında kiralardan yakınıyor. Aran, 12.500...