Bankaların büyük kredi batırdığı artık bilinen bir gerçek. Evrensel kurallara rağmen bu krediler nasıl battı? Hanife Serter, banka üst yönetimlerine acilen Kredi Tahsis ve Takip Eğitimlerine almalarını önerdi. Tabii ki, bu arada patronları da almayı unutmayın dedi.
Artık duymayan kalmadı, sır filan da değil.
Bankalar son yıllarda çok kredi batırdı.
O kadar çok batırdı ki, kolay kolay temizlenecek, aklanacak, paklanacak gibi değil.
Batık dediğiniz battığı yerde öylece kalmıyor, sessizce sonsuzluğa gömülmüyor.
Durup durup kendini hatırlatıyor. Battığı yerde bir kirlilik, bir zehirlenme yaratıyor. Doğal akışı bozuyor . Doğanın kanunu böyle.
Hiç bir batık yoktan var olmuyor ve vardan da yok olmuyor.
Bilançonun neresine gizlersen gizle, er geç bir yerden kendini gösteriyor. Yabancılar çoktan konuya uyanıp notları kırdılar. Batıklar batarken hisse değerlerini de aşağı çektiler. Bankalar da buna mukabil en altta hizmet edenlerden ve en hafif gördüklerinden başlayarak bazı yüklerini denize atmaya başladılar.
Şube kapatmalar ve işten çıkarmalar gecenin en karanlık anında sessizce gerçekleştirildi. Kimisi “ işi robota bağlıyoruz “ diyerek kendini aklamaya çalıştı , kimi kapıya “ tadilattayız” yazısı asarak kapının önüne koyduğu çalışanları tamamen gözden çıkardı.
Reklamların sayısı da , uzunluğu da, kalitesi de düştü. Geçtiğimiz yıl “ Dünya Emekçi Kadınlar Gününde ” boy boy reklam yayınlayan , TV’lerde dakikalarca reklam döndüren bankaların hiçbirinden bu yıl ses çıkmadı. Kadın hakları da adeta batıklarla beraber tekrar derinlere gömüldü.
ÇOK EĞİTİM ALDIM
Ben bankacılık duayeni filan değilim ama bankada çalıştığım 16 yıl boyunca kredi konusunda yüzlerce saat eğitim aldım, binlerce saat de bu konuda hizmet verdim. Bu saatler boyunca hem okuyarak hem de yaşayarak öğrendiğim en önemli başlıklar şunlardı :
-Kredi verirken batar.
-Teminata kredi verilmez.
-İşe uygun kredi vermezseniz şirketi siz batırırsınız.
-Firmaya kapasitesinin üzerinde kredi vermek iyilik değil, kötülüktür .
-Firmayı iyi tanıyın.
-Ortaklarını iyi araştırın .
-Varsa gizli ortaklarını bilin.
-Verdiğiniz kredinin başka bir kişiye/firmaya kullandırılmadığından emin olun.
-Verilen teminatların değerini düzenli olarak kontrol edin.
-Firmanın nakit akışının bankanızdan geçmesini sağlayın.
-İşlerinin durumunu sürekli gözlemleyin.
-Sorun tespit ettiğinizde oyalanmayın. Gecikmeden önlem almak üzere üstlerinize bildirin…
TECRÜBE KONUŞUR..
Elbette daha çok konu ve detay var ama bunlar işin ABC’sidir. Kredi deyince en küçükten en büyüğe dikkat edilmesi gereken konulardır. Evrenseldir . Bilimseldir. Binlerce kez tecrübe edilmiştir.
Peki bu kadar temel konularda büyük büyük bankaların , büyük büyük yönetim kurulları, büyük büyük kredilerde acaba nasıl davranmıştır da bu kadar büyük büyük batıklar oluşmuştur ?
Eskiden bankacılık yapmış olan sıradan bir vatandaş olarak benim sorum budur . Bu kredilerde batan kimin parasıdır ?
Zarar kimin zararıdır ?
Bedeli kim ödeyecektir ?
Günde onlarca kez arayan, yüksek limitli adıma onaylı kredilerimi kullanmamı, çeşit çeşit sigortalar yaptırmamı öneren 444’lü numaralara da bu vesile ile toplu cevap vermiş olayım:
BEDELİNİ BEN ÖDEMİYECEĞİM!
Ben o kredileri kullanmayacağım. O bedeli ödemeyeceğim. Batırılmış kredilerin acısının benden çıkarılmasına izin vermeyeceğim . Yüzlerce arkadaşımı işten çıkararak ettiğiniz karlar size yeter. Ben bu suça ortak olmayacağım.
Banka üst yönetimlerini acilen Kredi Tahsis ve Takip Eğitimlerine almanızı öneririm. Bu arada patronları da almayı unutmayın derim.
Banka CEO’sunun Evi Neden Yok?
Türkiye’nin gündeminde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran var. Hakan Aran, Antalya’da gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında kiralardan yakınıyor. Aran, 12.500...