BU DA MI SUÇ DEĞİL?

Bu belge bazı bankaların KGF üzerinden müşterilerini nasıl soyduğunu ortaya çıkartıyor.  BDDK, Hazine ve KGF bu belgeye de sesiz kalacak mı?
Bankaların KGF vurgununu o kadar çok yazdım ki!
Özellikle sigorta vurgununu. Devlet komisyonu binde 3’den onbinde üçe indirirken, bankalar “fırsat bu “diyerek 25-30 bin liralık sigortalar kesmeye başladılar.
Aklınıza ne geliyorsa kestiler.
Özel bankaların  kullandırdığı KGF kredilerinde hangi sigortalar kesilmiş bir inceleseler inanın kıyamet kopar. Ancak kimsenin ses çıkarttığı yok. Böyle olunca da bankalar meydanı boş bulup her türlü masrafı yazıyorlar.
KGF yani devletin kefil  olduğu bu kredi ile ilgili bugüne kadar ne Kredi Garanti Fonu yöneticilerinden ne de BDDK’dan hiç ses çıkmadı.
Sanki bankalara “Durmak yok devam edin”derler gibi. Zaten bankaların da durduğu yok.
BDDK’nın ve Kredi Garanti Fon yöneticilerinin sesiz olduğu ortamda bankalar tam gaz devam ediyor.
Vicdan  sahibi bir bankacının yolladığı bir belge beni adeta şok etti.
Avrupa sermayeli bir bankanın  grup müdürünün pörtföylere ve şube müdürlerine attığı bir elektronik posta “yok artık! Bu kadar da olmaz ki!”denilecek türden.
Bu yönetici elektronik postada, KGF ile büyüdüklerini ancak, bu krediyi alan işletmelerin  kendi bankalarındaki kredili mevduat gibi yüksek faizli borçları kapattığını dikkat çekerek, “parayı aldıktan sonra bizdeki borcunu kapatmasın başka bankalardaki borcunu kapatsın”diyor.
Bunu ticari bir operasyon olarak alar ve saygı duyarım. Ancak bu yönetici öyle bir söz söylüyor ki, bu KGF kredisi kullanan kişilerin resmen soyulması anlamına geliyor:
“Kullandırılan kredilerin 3 hafta vadesizde kalması zorunlu! Bütün kullandırılan krediler 3 hafta vadesizde kalması zorunludur”
Yuh! Artık..
Ey BDDK, ey KGF Yöneticileri, bu nedir?
Bu devletin kefil olduğu bir kredinin zorla gasbı değilmidir?
Bu işletmelerin soyulması değilmidir?
tüyü bitmemiş yetimin bile hakkıyla oluşturulan bu fon, zordaki işletmeleri kurtarmak amacıyla mı kuruldu yoksa Avrupalı bankaların haksız kazanç sağlaması için mi?
Bugüne kadar bankaların bir çok haksız kazancına sesiz kaldınız. Ancak buna sesiz kalamazsınız.
Devletin kefil olduğu bir kredi 3 hafta nasıl vadesizde yani boşta tutulur?
Bunun faiz geliri sadece 6 bin lira.  Bir de çekildiği tarihden itibaren uygulanan faiz ile işletmenin kaybı 10 bin lirayı buluyor.
Bu skandaldır ve en önemlisi suçtur.
Bu yabancı banka suç üstü yakalanmıştır. Bu olay ABD’nin en büyük ikinci bankası Wells Fargo’nun yaptığı ve milyar dolarlık ceza aldığı usulsüzlükten daha büyüktür.
Bu söz konusu banka bu talimatı Avrupa’nın her hangi bir ülkesinde mesela Hollanda’da verseydi o ülkenin  denetleyici ve düzenleyici kurumu her halde milyar euroluk ceza keserdi. O talimatı veren yönetici hayatı boyunca bankacılık yapamazdı.
Ben size söyleyeyim Türkiye’de ne olacak?
BDDK’dan bir yetkili beni arayacak. Her zaman olduğu gibi detay sorup “inceleyeceğiz”diyecek. Sonra bir daha ne ses ne seda çıkacak.
Ancak ben bu olayı burada noktalamayacağım. BDDK’nın ve fon yönetiminin ciddi bir adım atacağı güne kadar yazacağım. Çünkü burada kul hakkı var. Burada usulsüzlük, burada haksız bir kazanç var.
Kredi Garanti Fonu, sıkışık işletmelere nefes alması için kuruldu.  Bu fon bankaların karını katlaması için devlet tarafından garanti edilmiyor.
Bu  denetleyici ve düzenleyici kurumlar için önemli bir sınav belgesidir. 
Bu sınavdan çıkacak sonuç tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor.

BELGENİN BÜYÜK HALİNİ GÖRMEK  İÇİN TIKLAYIN!

kaynak: Yeniçağ Gazetesi