Ali Ağaoğlu ile ilgili çok şey yazıldı çizildi. Dernek başkanını nasıl dövdüğü ve nasıl küfür ettiği yazıldı.İyi de bu Ali Ağaoğlu neden dövdü?İşte yanıtı:
Son birkaç gündür neredeyse tüm basın ve sosyal medya, ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu’nun kendi sitesinde oturan bir vatandaşı dövmesini konuşuyor.
Ali Ağaoğlu, kendisinin daha önce yapıp peynir ekmek gibi sattığı siteye helikopterle gelip, site sakinlerinin oluşturduğu bir dernek toplantısını basıyor ve dernek başkanı olan kişiyi yaka paça dışarı atıyor.
Bunu yaparken de küfrü basıp “verin bunun parasını atın dışarı” diyor.
Biz burada Ali Ağaoğlu’nun üç beş yıl önce sattığı ve tapusu başkasına ait olan bir evi, parayı geri verip alabilir mi yoksa alamaz mı onu sorgulamıyoruz. O Türk hukukunun bakacağı bir konu.
Burada beni ilgilendiren, Ali Ağaoğlu neden o toplantıyı basıp, insanları yaka paça dışarı attığı.
Bu sorunun yanıtını maalesef hiç bir gazete ve sosyal medyada bulamadım.
Doğal olarak sorunun yanıtı için Ağaoğlu gibi bir müteahhide danıştım.
Öğrendiklerim beni hayretlere düşürdü.
Ali Ağaoğlu’na hak vermemek elde değil(!). Tabii ki müteahhit olunca hak vermemek elde değil.
Bir vatandaş olarak ne kadar aciz bir durum ile karşı karşıya kaldığınızı da görüyorsunuz.
Ali Ağaoğlu’nun olayı, aslında emlak sektörünün kanayan bir yarası.
Sadece burada mağdur olanlar Ali Ağaoğlu’ndan ev alanlar değil, tüm site tarzı projelerden ev alanlar.
“Müteahhit, sattığı evden 3 kazanıyorsa, site yönetiminden 5 kazanıyor” diyen bir müteahhit, olayın tamamen rant kavgası olduğunu söylüyor.
Müteahhitlerin yaptıkları projeyi, teslim ettikten sonra da bırakmadığını ve burada 5 ile 10 yıl kadar bir süre yönetimi elinde bulundurduğunu söyleyen müteahhit, “Yönetim için ayrı bir şirket kurarsın. Buradan toplanan aidatlar her yönü ile müthiş bir para ediyor. 3 bin ile 5 bin dairelik bir sitenin aylık gelirini siz düşünün. Daire başı 500 lira ödeyen siteler var. Buradan toplanan paraların bir aylık faizi bile yeni bir daire alabilecek kadar fazla” diyor.
Gerçekten de İstanbul’da yaptığım araştırmada; özellikle Beylikdüzü, Ataşehir ve Kayabaşı gibi yeni yerleşim yerlerindeki tüm projelerde bir aidat soygunu var. Bu soygun, inşaat teslim edildiği an başlıyor.
Bu durum bazı müteahhitlerin kötü niyetli davranışına bile neden oluyor. İnşaat yarım yamalak biter bitmez, konutları devrediyor. Vatandaş mutlu oluyor, süresinden önce evini teslim aldığı için. Ama asıl sorun da o zaman başlıyor. Çünkü imzayı atıp evin devrini aldığı andan itibaren aidat başlıyor. Bu aidatlar ise neredeyse kiraya yakın. Bu nedenle evleri özellikle de yatırım amaçlı alanlar mağdur oluyor. Evin kredi taksitine yakın bir de aidat ödemek zorunda kalıyor.
İşte bu nedenle Ali Ağaoğlu ve onun gibi düşünen müteahhitler, daha sonra dernek oluşturup, müteahhitten kurtulma işlemine giren kişilere karşı büyük tepki duyuyorlar.
Ortada haksız bir kazanç ve açık bir soygun var. Hükümetin bu konuda acil olarak özellikle tüketiciyi koruyacak bir yasa çıkartması gerekiyor.
Banka CEO’sunun Evi Neden Yok?
Türkiye’nin gündeminde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran var. Hakan Aran, Antalya’da gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında kiralardan yakınıyor. Aran, 12.500...